askılık yerine duran savcının uyumasıdır. karar, hüküm, sikim herneyse zaten çoktan verilmiştir. o kürsüde kış uykusuna yatan adliye hizmetlisi bile olabilir.
ülkü ocaklarının arkasında olduğu savcıdır amünüm, kominist dinlemektense uyumak daha iyi bir zaman değerlendirmesidir, konuşsunlar ama Sovyetlerde türkiye de koministlere yer yok.
şunu merak ediyorum: bir devlet memuru görevi sırasında uyurken yakalanırsa uyarıdan meslekten çıkarılmaya kadar giden pek çok ceza ile karşı karşıya kalabiliyor. hatta bir kültür bakanımız vardı sürekli uyuyan, en sonunda başbakan kabineye almadı onu bi daha, o derece yani. bu durumun adı görevi ihmaldir. e peki madem mahkeme salonlarının görüntülenmesi, kaydedilmesi yasak; o zaman biz işini yapan ile yapmayanı nerden bileceğiz? kim denetleyecek "adalet dağıtan" yargı mensuplarını? ya da bundan sonra kim korkmadan fotoğraflayıp şikayet edebilecek?
