türban, baş örtüsü, çarşaf(esrarkeş gençler yanlış anlamasın örtü anlamındaki çarşaf) veya her ne deniyorsa işte adına, o şey. kimisine göre "dini bir gereklilik", kimisine göre "basit bir bez parçası", kimisine göre "namusölçer, namusmetre",... uzatmayalım.
ülke gündeminde son 15-20 yıla bilhassa damgasını vurmuştur bu "kamusal alanda giyim, kuşam" mes'elesi. yani dilimizin, "türban" deme alışkanlığı yanıltmasın bizleri, kamusal alanda sadece kadınlara yönelik bir uygulama değil bu. ama ne var ki; erkekliğinden şüphe edilesi kimi delikanlı siyasetçilerimiz(neredeyse tamamı) yaşamlarının her alanında olduğu gibi burada da "kadını asıl amaca alet etmek" konusunda fazla iyiler. ben, bu durum için "etekaltı siyaseti" diyor ve özellikle de bunu yapanların, tek bir tarafı olmadığının da altını çiziyorum. türban konusunu, ülke siyasetinin gündeminde tutan, bu konu üzerine "oy peşinde koşan" bütün "oysalak" siyasetçiler, genellememe dahildir.
benim nezdimde, bdp adlı terör örgütü uzantısı(siyasi parti olduğunu düşünmüyorum bu topluluğun) dahi çok daha delikanlı bir tavır sergilemekte; etek altı yerine tetik ardı siyaseti gütmektedir.