yeni zelanda da vejetaryenlerin geliştirdiği yeni bir fenomen... bu fenomenin altında et yiyen insanın bedeninde birçok ceset var, vücudlarında bir çok ceset var varsayımı yatıyor... bu fenomene veganseksüellik diyorlar, töbe yarabbim sen bizi koru...
- murtaza artık senle sevişmicem.
+ neden gız noldu?
- et yemek insanı hayvanlaştırıyomuş ben de bi hayvanla yatamam.
+ nolmuş sen de at gibisin ben bi şey diyom mu?
- sen harbiden hayvan olmuşsun murtaza!
yeni zelandalıların hayvanları yiyip de nesillerini tüketmemek için geliştirdiklerini düşündüğüm slogan. halbuki ülkelerinde istemedikleri çinlileri yeseler cok daha fonksiyonel olabilirdi.
Milli gelirinin ciddi bir bolumunu hayvanciliktan elde eden, topraklari uzerinde pek cok ulkenin nufusunadn fazla sayida koyun barindiran Yeni Zelanda'dan cikmasi tuhaf fikir.
şöyle de bir durum var ki yediklerimiz, ten kokumuza çok fazla etki etmektedir.
uzun süreli baharatlı kırmızı et tüketen kişilerin, bireysel temizliklerini tamamiyle yerine getirmelerine rağmen ter ve ten kokularındaki "ağırlık" dikkat çekmektedir. çeşitli coğrafyalarda yaşayan insanların ten kokularındaki farklılık da büyük ölçüde bu yeme içme kültüründen kaynaklanmaktadır. sonuç olarak sağlıklı cinsellik için sağlıklı beslenme ve hijyen şeklinde özetlenebilir.**
otçul ve otobur insanların kendilerini avutmak, inatla et yememek, hatta etten nefret etmek için uydurdukları deyimlerden biri.
(bkz: et)
(bkz: vejeteryan)
(bkz: ot)
ula ot yesem ne olacak? sevişmenin sonunda yiyeceğin şey sanki bakliyat. bilmeyende ot yiyince pipinin mutasyona uğrayıp sarma yaparağına dönüşeceğini sanır anasını satayım.
et yiyen insanları ceset yemiş insanlar olarak algılama sonucu sarf edilebilecek abuk subuk söz öbeği.
ben de o zaman diyorum ki; ot yiyenle sevişmek de koyun, keçi, inek ile yatmak gibi. hadi çık işin içinden.