iki çift bir yemek masasında oturuyordur.. erkekler az önce kıyıda ot içmiş, kadınlarda adamlara dair konuşmuşlardır.. herşeyin kahkaha nedeni olabileceği o yükselme anlarından biri yaşanıyordur masada.. adamlardan biri diğerine sence gelecek nasıl olacak diye sorar.. adam işaret parmağını karşısında oturan sevgilisine uzatır ve yala parmağımı der.. kadın parmağı dibine kadar yutup yalayarak bırakır.. adam yalanmış parmağını önündeki geniş ağızlı şarap kadehinin ağzında hafifçe gezdirmeye başlar.. göksel bir çınlama yayılır kadehten.. bütün gülüşler donup kalır yüzlerde..
birşey çöker orta yere..
Denizsozuk'te moderatörlük görevini paylaştığım pek değerli yazar namzeti. Severim de kendisini çokça. Sevgilisiyle bir ömür mutluluklar dilerim yazarı.
kendisine uzun zamandır soluk aldırmayan biricik seovi sinin ellerinden öpen, kendisine ismayil ye ka dan süper bir klasiği armağan eden yazardır efenim.
(bkz: allah belanı versin)
Uzaklarda arama, o şimdi "çaylak" diyerek başlamak istediğim dost kişidir. SÖzlük kuralları dahilinde reşit olmayan hatun kişiciğe ayar vermenin çaylak olma sebebi olduğunu bana öğretmiştir istemediği halde. Beyaz balinalar hakkındaki bilgi ve deneyimini, beyaz balina kisvesine bürünmüş birine anlatmakla çaylak olmuştur kendisi. Oysaki amaç "tabak misali" * bir organa sahip hatun kişiciğe erkek beyaz balina bulup halvet ettirmekti eminim. Televizyon programlarında her gün 70 yaşında nineleri, dedeleri birbirine öttüren civcivleştiren bin tane insan varken beyaz balinaların çiftleşmesine vesile olmak isteyen biri ne diye çaylak edilmiştir, bu konu hakkında ki bilgilerim belirli sınırları içeriyor ne yazık ki.
O her şeye rağmen gönüldedir. Seyr-ü temaşa'nın tek başına dev kadrosudur. Sevilendir, sevilecek olandır. **
arkadaşları kızgın kumlardan serin sulara zıplar hoplar o şenlik senin bu şenlik benim türlü şakalar, gülmeceler, komiklikler yaparken kendisi devamlılık sorunu yaşadığı okulunda devamsızlığınıza gem vurmaya çalışıcaktır. candır, geç gelendir yeri geldimi hiç gelmeyendir.