böğürerek ağlamasından bıktığım,annemın de hergun duzenlı olarak ızledıgı ve hamıleliği dahil özel hayatının her anı annem tarafından takip edilen zat-ı muhterem...
ulan bir insan hiç mi sevilmez? gram seviyorsam nolayım. o kadar antipatik, o kadar itici, o kadar sahte bulmaktayım ki kendisini.
ama bu 'bayan' yıllardır televizyon ekranlarında. acaba diyorum ben mi tuhafım? ama bakıyorum herkes bir soğuk bu şahsa karşı. e o zaman kim izliyor bu programı arkadaşım? kim seviyor bu insanı? madem kimse seyretmiyor, nasıl oluyor da ben hala daha televizyonu açınca bu hanımla karşı karşıya kalıyorum?
seda sayan'ın eğitimli versiyonu üniversite mezunu. ama kumaş aynı kumaş.samimiyetsiz.
seda ablası gibi her gelene sakız gibi yapışma derdinde. bu hanımların hiç hoşlanmadıkları konuk var mıdır acaba yoktur. çünkü her konuk yeşil banknottur onlar için.
esra hanımın kadrolu konukları arasında ankaralı namık, latif doğan, ankaralı turgut vb isimler yer alır. çünkü konuk tipinden anlaşılacağı üzere seçkin ev kadını halkına hitap eder.
ilk olarak kanal market'te birşeyleri pazarlarken ekranda görünmüştü ve ordaki partneri * daha sonra kapanıp adnan hoca'cı olmuştu. şu günlerde nasıl antipatik olurum dersi vermekle meşgul.
sürekli kafasını hı,hı şeklinde sallamasıyla boyun fıtığına tutulası kişi. ayrıca annelik duygusunu sömürü olarak kullanan gülüşü sahte, ağlayışı sahte, öfkesi sahte kişilik.
programına çıkardığı şarkıcıların şarkılarını bilmemekle beraber inat gibi onlara eşlik etme çabası gösteren sunucu. yapmacıklık abidesi. tüylerim dikeN diken oldu şimdi bile. *
geçenlerde, bir talihsizlik sonucu 15 dakika izlediğimiz programın sunucusu. pınar altuğ'a çeyiz sandığı hediye ettiler. esra hanım, defalarca, "açayım mı?" diye sordu. açıyormuş gibi yapıp açmadı. fonda da heyecanlı bir müzik. aman ne korktuk o sandığı açmayacak diye bilemezsiniz. yüreğimiz ağzımıza geldi. pınar altuğ'un yatak örtüsünü görmezsek, gözümüz açık gidecektik.
çocuk doğurduktan sonra garipleşen sunucu. ona buna çemkiren, kendini kraliçe gibi gören, sürekli kızgın bi surat ifadesi taşıyan ve artık eski kalitesini kaybetmiş olan bir bayana dönüşüverdi. insanın evrime inananası geliyor.
alihan'ı konuk edip "ajdar'ı gerçekten dövdün mü" diye sorup sonra da bunu alihan'a dakika dakika anlattıran; daha sonrada "dayak, kavga iyi bir şey değildir" gibisinden sözler söyleyerek, topluma sosyal mesaj verdiğini sanan ilginç kişilik.
leyla kömürcü' yü programına çağırıp aşağılayan, leyla kömürcü' nün başvurduğu cerrahlara doktorlara güvenmeyerek canlı yayında başka doktorlara bağlanan itici ötesi programcı. ayrıca safiye soyman' ın aynı programda "tiroid bezinin bebekle ne alakası var ayol" demesi de ayrı bir tartışma konusu.
rüyamda gördüğüm ilk ve tek sabah programı sunucusu. rüyam hayli ilginçtir. rüyamda ben keyifli keyifli konuk koltuğunda oturmaktayım. ve adı geçen şahıs bana bakmakta sürekli gülmekte. ben de; "tabii gülersiniz esra hanım benim programıma ahmet kaya katılsa ben de böyle keyifli olurdum." dedim. Sonrasında Ahmet KAYA "koşun çocuklar koşun sabahlar üstüme üstüme geliyor" dizelerini okumuş ve beni mest etmişti. işte aramızdaki macera bundan ibarettir. ne bileyim güzeldi işte.
sürekli onaylayan yüz ifadesi, a$ağı yukarı "evet" dercesine sallanan kafası, sosyal konularla ilgilendiğini belirten tutumu, merhameti, güzel yüzü, iyiliği...öeah..programını bitirsin evde çocuğuna baksın denilesi kadın.
bugünkü programının konusu atilla kaya isimli piyanist şantör ün ölümü olan kimse. programda bu camia işte şöyle nankör böyle nankör adamı kullanır gibisinden konuşmalar dönmekte. bu kadarı da olmaz diyorum. sanki sen adamı hiç kullanmıyosun. adam ölmüş arkasından ağbisini bilmemnesini oraya getirip birbirine sokuyosun bi de nankörlükten bahsediyosun. ölmeden önce adamı alıp çıkarttın mı hiç oralara. bizim millette de skime sürülecek akıl yok ki hala bunlara takılıp kalmış durumda. yazık vallaha yazık. bari ölüsünü rahat bırakın yahu.
bir programda, reklam arasında, studyodaki sehircilerin önünde, programa konuk olan şempanze için şunları söylemiş, yapmacık insan;
-çıkarın onu şuraya, o kadar para veriyoruz, bari gözüksün.
gözlerindenki hainliği diş macunu reklamı sırıtışıyla asla kapayamayan kadın.. giderek siyasi anlamda yalakalık faaliyetlerini arttırmaktadır.. en basidinden yiyecek ekmeği olmayan insanların kürtaj taleplerini çığlıklarla reddetmektedir..
bir de ünlü ünsüz her şarkıyı ezbere bilir sözde..ağzını fok gibi açıp kapayınca playback yaptığını sanır..
kadından sorumlu devlet bakanı olduğunu düşünüyorum da..iki tane sponsorsa ütü,oturma grubu, bir kazan da yemek dağıtarak kadınların sorunlarını çözeceğini sanır bu kadın..zaten çözmek de amacı değil,çözse reytingi nereden bulacak..
kibarcık sevgi pıtırcığı görüntüsünün altında sulukule şirretliğini gizleyen ancak senelerdir ekrana yapışıp kaldığı için ne idüğü belirli hale gelen program sunucusu, ayrıca hükumet büyüklerine yaptığı yıkama cilalama söylemlerine bakılırsa yakında siyaset meydanlarında görmek içten bile değil.
sadece iri dudakları ve yüzünü kapsayan bir gülümsemesi olan diyarbakırlı popüler hatundur.
ülkemizde ünlü olmak için çok maharete sahip olmak gerekmediğini kanıtlar kendisi.birilerinin yürü ya kulum demesi yeterlidir.
ama güzel güler.