1 yıl önce okulda bir derste adı geçen, biz çocukken popüler olan sunucu. türk dili ve edebiyatı bölümlerinde okuyanlar bilirler. bu bölümde "yazılı ve sözlü anlatım" dersi var. diğer üniversiteleri bilmem ama ç.ü.`de 3. sınıfta görülen bir ders. 1 yıl önce bir gün bu derste hoca bizden konuşmacıyı çağırma metni yazmamızı istedi. herkes kısa sürede yazdı ve tek tek sınıfta okudu. genellikle bölümdeki hocalar konuşmacı diye metinlerde yazıldı. en son sıra son zamanlarda hareketlerinden dolayı iyice tiksindiğim gereksiz bir şahsiyete geldi. birden okumaya "esra ceyhan" diye başlayınca hoca da dahil herkes gülme krizine girdi. o okumayı bitirene kadar herkes gülmeye devam etti. geri zekalının aklına nereden geldiyse konuşmacı diye esra ceyhan. böyle garip bir anım vardır bu kadınla ilgili.
atv, kanal d, trt derken tv8'den kanal 7'ye kadar düşmüş burada da tutunamamıştır. şimdi nerede ne yapıyor bilinmez, muhtemelen şimdi flash tv'ye bile çıkabilir ama kadın ortalarda yok sanırım. *
bir insanın kanal 7'de dahi tutunamaması için ileri derecede değer kaybına uğramış olması gerekir. bu ablamız cv'sine onu da ekleyen bir şahsiyettir. aslında demode kalmasının kurbanı oldu. bir zamanlar tek tabancaydı, tahtını ne kezban yaşamul ne de şimdilerde git gel spikerlik yapan saynur isimli kadın deviremedi. sadece iclal aydın. o da farklı bir kulvardı. biraz daha entel kuntel. ne zaman ki tv tek eğlence olmaktan çıktı. daha doğrusu yeni gelen jenerasyon, 2006'lardan sonra sosyal medya üzerinde yaşamını idame etmeye başladı televizyon iyiden iyiye orta yaş eğlencesi olarak kaldı. artık gündüz kuşağında tavukla,civcivlerin stüdyoyu basması seyirci çekmiyor. tüm sabah ve gündüz programları da 2 yılda bir değişen formatlarla sürdürülebiliyor. ya maddi yardım, kazanç ya ağır skandal veya süfli hayatlar olmalı ki varoştaki koca götlü karılar izlesin. kanal 7 son şansıydı. muhtemelen isminden ötürü iyi de bir para istedi onlar da mecburen verdiler, fiyat fayda denklemi tutmayınca da süpürüldü. ben de istemiyor değilim şöyle bir hönkürerek ağlasın, dudaklarını m harfi yaparak gülsün, kızınca oyuncak bebek çaki gibi kafasını sallayarak tehdit etsin. ama devir değişti, hitler'in dediği gibi ''başka eğlenceler arayın ''
Okuldan her geldiğimde oradaydı, ağlıyordu, güler gibi yapıyordu, gergin bir ifade ile konuklarını ağırlıyordu. O zaman sevmiyordum, hala sevmiyorum, hiç sevmeyeceğim.
10 yıl önce " a dan z "ye isimli programı sunarken siyah saçlı haliyle banyoda hayali kurulan 2013 yılında ise ve duygu sömüren bizim mahallede kapı önünde oturan teyzeler gibi olmuş organizma.
biraz fazla kibirli bir insanmış *. köpek eğitimi vs ile ilgili işlerle uğraşan bir tanıdığımız bir kaç yıl önce bu kadının programına çağırılmış. programdan önce esra ceyhan eğitmen kişiye '' ben söz vermeden konuşmayın, sadece sorularıma cevap verin, cevapları uzatmayın'' şeklinde ki iyi niyetli olmadığı gayet açıkmış bu konuşmaları yaparken yani kendini beğenmiş bir tavırla bir şeyler söylemiş. buna sinirlenen eğitmende bu durumda programa çıkmak istemediğini belirtmiş, tabi bunu duyan esra ceyhan hemen özür dilemiş, yanlış anladınız beyefendi muhabbetlerine girmiş. yani anlatılanlara göre pekte normal bir insan değil.
tabi ne kadar doğrudur bilemem, kendisini görmüşlüğüm yok. tanımam etmem. belkide tam tersi iyi bir insandır...
simdiki nesil pek bilmez, atv zamaninda konuklardan cok ayar yemistir kendisi. ozellikle bir uzman, daha kotusu profesor filan cagirildi mi esra ceyhan mutlaka bir aglamakli olur, kameralara küser, dudak buker, ayarlara doyardi.
99 depreminin hemen ertesinde halki bilinclendirmek ve depremden nemalanmak icin gunasiri deprem uzmanlari, kandilli rasathanesi profesorleri filan cagiriliyor programa, depremle yatip depremle kalkiyoruz, malum...
profesorumuzun biri "efendim depremde ilk 7 saniye cok onemli bu surede kactik kactik yok bu surede evi terkedemiyorsak hic denemeyelim" minvalinde anlatiyor. esra ceyhan hoop atlayiverdi "ama hocam 7 saniye cok az yea" diye. hoca bir an mavi ekran verdi ama efendiligini bozmayip 7 saniyenin onemi uzerinden devam etti anlatmaya. esra ceyhan takilmadigini anlayinca daha cevval bir hamleyle "7 saniye cok az" diye tekrar atladi. (bkz: çok sakat var) tabii hocanin da bir dayanma siniri var "ya kardesim ben mi ayarliyorum sureyi sen kacma bekleyip öl o zaman" diye bir basladi, artik agzina ne geldiyse...
kendisiyle dalga gecilince sinirlendi esra aplamiz "hocam ayip oluyor ama" filan derken, dudaklar titredi, agladi aglayacak; ama ne yazik ki hoca biraz asabi cikti. bu uzuldukce verdi buna zopayi verdi buna zopayi. reklam girdiler, ara verdiler, tanitim, o, bu... olmadi olamadi... esra agladikca hoca dayadi kotegi. (bkz: unstoppable)
tabii boyle zopasi bol programlarin ertesinde hemen hafif siklet bir sarkici, turkucu gelir "ailecek izliyoz esra apla cok seviyoz ozelliklen halamgiller felam" seklinde bunu bi severdi, bu mutlu olurdu. izleyiciler olarak biz de goygoya doyardik. malum 90'lar, izleyecek cok sey yoktu "bu ne lan boyle 2 bolum dexter atayim bari asabim sinirlendi" diyemiyordunuz.
gorduk ki kanal 7'ye kadar dusmus. en iyi donemlerini de biliriz, esra ceyhan hep buydu. cahil, azarlanmamak icin garibanlari konuk eden, programa agir toplar geldi mi el pence divan halde ne diyecegini bilemeyen bir tip...
simdi kanal 7'de almis yobazlari yanina "bihi bihi bihihihihihih kedi varmis ihihihihih" diye mesrebince devam ediyor.
ama dedim ya, esra ceyhan zaten hep buydu... kaliteyi yukseltmek isteyen ilk bunu şutladı.
hadi bu kadin lafinin nereye gittigini bilmiyor, hayvan sahipleriyle dalgasini geciyor "bihihi bihi bihi kedi varmis" diye gulerken boguluyor. peki siz orada necisiniz sevgili kanal 7 yoneticileri? hatirlatmak isterim (bkz: müezza)
10 dakika kadar programına maruz kalınca kalp krizi etkisi yapan kadın. bugün ki yayınında yeni bir tülay geri dön nolur vakasını işleyen hanım ablamız düğün saçlarıyla dikkat çekti.