bu sıralar her halta çokça zıplayan esra ceyhan söylemidir. bsg programında konuklarına çemkir. 250 gram'ın dramı adlı programı userlara yaptırıp bu minimal dimağ da programa davet etmek istemekteyiz. okan bayülgen'in de lütfettiği gibi " gereksiz insanlarla muhattab olanlar gereksizlik deryasında yüzenlerdir." sallamıyoruz.
dün gece beyaz showda gerçekleşen olaydır. esra ceyhandan da zaten böyle bir davranış beklenir ancak, yıllar yılı kadın programı yaparak ekşi sözlüğe çemkirecek kadar ilerleyebilmiştir sadece ne yazık ki.
beyaz'ın 'aramızda ekşi sözlük yazarı var mı?' sorusundan sonra 'kameramanından müzisyenden seyircisine kadar hatta orda oturan konukların bile allahım nolur hepsi yazar olsun hatta olmasa bile el kaldırsın o kadının suratını öyle bir göreyim başka bir şey istemem senden'dediğim vede dualarımın gerçek olmasıyla 'hazır dileklerimi kabul ederken başka şey mi isteseydim bu kadına harcadım dileklerimi tühh be'diyerek pişman olduğum ama daha sonra esra ceyhan'ın bütün alkış bekleyen laflarını alkışlanmamasıyla kadının en sonunda 'bu da alkış hakediyor ama neden hiç alkışlamıyorsunuz' tarzı bir söylemiyle stüdyodan bir iki dallamadan başka kimsenin alkışlamamasını görünce keyfimin tekrar yerine gelmesiyle programı keyiflendiren yegane samimi(!) insanın son çabalarıdır.
şaşırtan eylem. eyy medya derslerinde kötü örnek olarak gösterilen kadın programı sunucusu! aynaya baktığımızda temizi de görsek yalancıyı da, sevgilisini aldatanı, patronuna yalan söyleyeni de görsek.. senin ettiğin kadar büyük zararımız yok dünyaya bilesin! dedirtir.. bu nedenle, "onlar kendilerine baksın" dememeni temenni eder, sevgimi değil ama zoraki saygılarımı huzurlarınıza sunarım..
ekşi sözlük yazarı olmanın nasıl bir ayrıcalık olduğunun bir kez daha kanıtlandığı olaydır. uludağ sözlük yazarlarının da kendilerini geliştirmeleri, dönüştürmeleri halinde bir ekşi sözlük kloncuğu olarak kalmayıp, başlı başına bir olgu olmayı hakedeceklerini ummama vesile olan olaydır. ( gariban bir beşinci nesil uludağ sözlük yazarı)