Hiç açıklamaya kalkmayın, şu aşağıdaki olayı anımsayın ve kendiniz gülün.
Ümit Zileli'nin Vur Emri kitabını 1988 yılında okumuş, Tuzla yedek subay okulu'nda yaşadığı bir anıyı, tam yeri gelmiş bir anda, Alsancak'taki hukuk fakültesi kantininde, ondan çok arkadaşın oturduğu masada aktarıyordum.
Ümit Zileli'nin anlattığı olay şuydu: Yedek Subay okulu gece derslerinde, asteğmen adayları, çoğu kez hocaları makaraya sardıklarından, gece dersi anlatan yüzbaşı "Mermilerin ucu, neden sivridir?" diye soran yedek subay öğrencinin, önce kendisiyle dalga geçip geçmediğini sorgulayıp, öğrencinin ciddi olduğunu anlayınca,
- Oğlum sen Karadenizli misin? diye sorar.
Yedek subay adayının, safiyane yanıtı: "Hayır komutanım, Rizeliyim."
....
....
Anekdotu Anlattığım masada oturan ondan fazla arkadaştan biri hariç, anında masa altına inmek zorunda kalmışlar ve epey çıkamamışlardı.
Ben bu arada, hala yüzüme ve masa altında gülme krizi geçiren arkadaşlara, tren görmüş gibi bakan kız arkadaşın bizi kafalayıp kafalamadığını çözmeye çalışıyordum.
Arkadaşlar masa altından çıkıp, ortalık durulana kadar bir 10 dakika geçmişti; dayanamadım ve hala espriyi anlamamışa,
"P..., sen karadenizli misin?" diye sordum.
Yanıt - "Hayır!.. Giresunluyum."
inanmayacaksınız ama, ben gülemedim.
P...., benimle okul bitene dek konuşmadı. Okul Bittikten sonra da bir kaç yıl daha konuşmadı, o da ayrı konu.
sizi anlamayan, sizi takmayan insanların arasında olduğunuzun kesin delilidir. en yakın zamanda o arkadaş grubu değiştirilmeli, kaçılamıyorsa yerleri sessizliğe bırakılmalıdır.
Ya espri yapanın ya da espriyi dinleyenin zeka seviyesini yerlerde olduğunun göstergesidir. Duruma göre aptal olan değişebilir ama kesin olarak bir tarafta eksiklik vardır. Zira espri yapma ve anlamak zekilik göstergesidir.
