90'lı yılların iğrençliğiydi bu. yanında bonus olarak "gıdıkla da gülelim.", "gülmemiz gerekiyor muydu." vardı. 90'lı yılların geçmesinde en çok sevinilen noktalardı bunlar.
şöyle bi hareketle de bu laf anlatılabilir: Ele tükürülüyomuş hareketi yapılır ve el karşı tarafa bakacak şekilde havaya kaldırılır. Bu sayede eldeki hayali tükürüğün koltuk altına gelmesi ve gıdıklaması suretiyle gülme sağlanır.Espri yapanın esprisi boşa gitmemiş, gülünmüş olur.Aynı zamanda espri yapan da rencide olur. Kösele değilse...
Çoğu zaman kızlı erkekli bir ortamda ilgiyi toplayabilmek ve espri yapan kişiyi alt edebilmek amacıyla söylenmiş olsada bu konuda hiçbir zaman başarıya ulaşamayacakların söylediği sözdür
-espri yaptı arkadaş hadi gülelim.
+sana ne, sana mı düştü milletin ne zaman gülmesinin gerektiği? böyle yaparak ne kadar salak duruma düştüğünün farkındamısın? kendini çok mu akıllı ve popüler sanıyorsun?.....allah belanı versingerizekalı
aptal espriyi yapan arkadaşın söylediklerine nazaran, daha aptalca bir laftır "espri yapti arkadas hadi gulelim.". e hadi diğeri sıçtı diyelim, sen de üstüne gül kondurmak zorunda mısın be aklıevvel?
bunun yerine "hatırlat da bu espriye yarın bu saatlerde gülebilirim" de denilebilir. denilen kişideki mor renk de kişideki nevrotik duyguları açığa çıkararak bilinç altını içten içe çökertir. ardından melankoli ve bunalım derken insan mort. bir espri nelere kadir görüyorsunuz, bilmiyorsanız yapmasını yapmayacaksınız arkadaş.
