bu zamana kadar içimizdeki kötülüğü dışarı vurmaya çalışıp, basitliğimizi, tıpkı, south park veya monty python serilerinde olduğu gibi ironik ve alaycı olarak yüzlere vurmak istedim ama karma'm ve yediğim onlarca hakaret gösteriyor ki, hiç bir sikin değişeceği yok.
dünya bir oyun sahnesi ve kuralları çoktan belirlenmiş. istediğin kadar çırpınabilirsin, istediğin kadar götünü yırtabilirsin ama ya içindesindir çemberin ya da dışında kalacaksın.
bu yüzden de artık sizlerin istediği gibi bir yazarlık yapmaya karar verdim. şu andan itibaren pink floyd hayranı, messi'nin dünyanın en iyi futbolcusu olduğunu düşünen, john lennon'ı seven, atatürk'e tapan, bayrağına ve milletine, tarihine saygılı bir türk genciyim artık.
espri yapamadığı gibi her entrysinin sonuna ehe yazan saçma yazar. hayır yazdığı entryler de güldürmüyor zaten. bir insana bir nick bu kadar oturabilir ancak.
şahsına laf edenlere, ironik biçimde şaşırmaktadır. büyük bir paradoks olarak görmektedir bunları.
şimdi bana, "sen tanımadan, bilmeden eleştiri yapıyorsun" gibi saçma sapan, tıynetsiz ve desteksiz ithamlar geliyor. amacım tartışmak değil, ki zaten hoşuma da gitmez bu ama beni tanımadan ergen, hiçbir şey bilmiyor gibi sıfatlar yakıştıranlar, beni çok mu tanıyorlar?
mantık denen organon işte böyle bir şey hamidolar, ehe.