hadi uykun varken gelmesini anlarsın, uyanınca neden esner insan? "doyamadım" gibi bir sebebi mi var? esnemenin bulaşıcı olduğuna inananların yüksek merakıdır.
uyanık kalmak için bol miktarda oksijene ihtiyaç duyuluma esasıdır aslında esnemek. nefes aldığımız zaman havanın içindeki oksijen kana karışır ve beyin'e ulaşır. oksijeni alan beyin, aktif bir şekilde çalışır. ve oldukça yorucu geçmiş bir iş gününden sonra kalbimiz. vücudumuza daha yavaş kan pompalar. yani oksijen beyin'e yavaş ulaşır. yeteri kadar oksijen almayan beynin' de yavaş yavaş uykusu gelir. işte o zaman esnemeye başlar kişi. esnerken de haliyle normal nefesten daha fazla oksijen yutarız. böylelikle beyin kendini daha iyi hisseder, ''oh be'' der, uykusu açılır.
Üşüdüğünüzde daha bir artması kanın acilen ısıtılması gereken yerlere (beyin, kalp) gönderilmesi nedeniyle bedenin diğer kısımlarının oksijene ihtiyacının çok arttığına delalettir. Dondurucu ortamlarda ardından tatlı bir uyku modu gelir ki uyumak hayatınızın hatasıdır.
abdnin princeton üniversitesinde yapılan araştırmaya göre beyin sıcaklığını düzenleyip beynin daha iyi çalışmasını sağlıyormuş. haydi o zaman hep birlikte; https://galeri.uludagsozluk.com/r/183165/+
öğle yemeğinde özellikle mayıştırıcı etkisiyle bilinen yoğurt ve türevli yiyeceklerinden sonra bol bol ağız uzvunun açılıp kapanmasıyla oluşan derin nefes alış verişi. kimileri olayı abartır gözünden yaş çıkartır.
esnemek, kederli bir ruh düğümü olan bütün gerilmiş durumların çözülüp açılmasıdır..
ruhsal çözümlerde eşsiz olan bir filozofun belirttiği; dikkat, bekleyiş, uyanıklık durumunda, yay gibi gerilen adam esneyemez.
esnemek, saldırı ve savunma durumlarını terk etmiş, tam bir güvenlik içinde olduğunu hisseden vücudun mutlu teslimiyetidir..
kesinlikle bulaşıcı değildir. psikolojik bir durum söz konusu. başlığı gördüğün an esnemeye başladıysan, uykun gelmiştir. odan oksijensiz, iç organların havasız kalmıştır.*
--spoiler--
Hipokrat'a göre esnemekle ciğerlerdeki kötü hava dışarı çıkıyor. Fransız doktor Olivie Walusinski esneme kas gerginliğinin azalmasıyla başlayan bir refleks diyor. Bu araştırmacıya göre, insanların yüzde 90'ı günde 1-15 kez arası esniyor. Günde 209' dan fazla esnemek sosyal engel yaratıyor. Bazı uç örneklerde 5-6 dakikada bir esneme görülüyor. Belirli frekansın üstüne çıkan esneme, bazı bozuklukların işareti olabilir. insanların yüzde 75'i sabah, yüzde 50'si gün sonunda, yüzde 30 kadarı da yemeklerden sonra esniyor. Gerinirken esneme ise yüzde 47.
Herkesin aynı anda esnemeye başlamasını sosyal bir işaret olarak yorumlayan Uyku ve Rüya Ansiklopedisi, esneme konusunda şunları yazıyor: 'insan cenini, esnemeye ilk üç aylık sürenin sonunda başlıyor.'
--spoiler--
aslında vücudumuzun akciğerlerimizi korumak adına yaptığı eylem. tüm akciğere hava doldurarak sık kullanılmayan akciğer kısımlarının kollabe olmasını engellemektedir. siz susadığınızı mı sanıyorsunuz vücudumuz istiyor, biz de yapıyoruz.
ortaokul 7. sınıfa gidiyoruz. sınıfta bir arkadaşımız ağzı açık ve sesli bir şekilde esner. güzel türkçe öğretmeniz buna bozulur ve sınıfa dönüp derki :
- en akıllı insanın karanlıkta esnerken ağzını kapamasıdır.
ve ben o gün bugündür her esnediğim de bu cümle aklıma gelir ve ağzımı kapatırım fena bir hayat dersi olmuş ya .. kaç yıl geçti aradan hala o günmüş gibi o anı o konuşmaların her esnememde (geç yatıp erken kalkan biri olarak) aklıma gelmesi bazen işkence gibi geliyor.
sabah erken kalkıldığı zaman yapılırsa gözlerden yaş gelir. bununla beraber çapaklarınız nemlenerek göz çevrenizi yapış yapış eder. siz gözünüzün çevresini elinizle silip yapışkanlıktan kurtarmak isterken anlamsız birşey gözünüzü yakmaya başlar ve daha çok göz yaşı, daha çok yapışkan çapak göz çevrenizi sarar. neticede sik gibi olursunuz. esnemeyin.
Esneme de gülme gibi bulaşıcıdır. Esneyen kişinin yüz hatlarında meydana gelen şekillenmenin, diğer insanlar üzerinde esnemeyi teşvik edici bir etki uyandırdığı tahmin edilmekte, Yani nasıl yemek yiyen bir insanı görünce acıkırsak, onun gibi bir şey. Esnemenin bulaşıcı olduğunu ileri süren bir görüşe göre ise ilk insanlardan kalma bir davranış olarak esnemekteyiz. ilkel atalarımız akşamları ateşin etrafında topluca otururken grubun lideri tüm dişlerini göstererek esner, oturumu kapatır, artık gecenin başladığı, herkesin sabaha kadar yatması ve hareket etmemesi gerektiği sinyalini verirmiş. Grubun diğer üyeleri de esneyerek görüş birliği içinde olduklarını beyan ederlermiş.
Tek insan değil her türlü canlının bir esneme yöntemi vardır. Esneyerek, kaslarda birikmiş kimyasallarının yolunu açarız. Böylece, rahatlamış hissederiz. Ayrıca, esnerken boyundaki kaslar çok sert bir şekilde kasılır. Bu yüzden, esneme anında konuşmak ya da işitmez zorlaşır. Bazı bilim adamlarına göre, esnemek kandaki oksijen-karbondioksit oranın korunmasına yardım eder. Fizyoljik olduğu kadar psikolojik de olabilir. Sıkılma ya da bunalma işareti de sayılabilir.
