bir kısım esnaf, tartıya tabi bir mal aldığınızda nedense arzulanan miktara ilk tartıda ulaşmak için anlamsız bir çaba sarf eder. belli ki esnaf için bir izzet-i nefis meselesidir bu durum. ikinci kez tartmamak, ekleme ya da çıkarma yapmamak için çeşitli taktikler geliştirilir. ağırlıkları kefeye çottadanak atmak, "biraz fazla olsa olur mu" demek hatta başka yere baktığınız anlarda eksik bile olsa "tamam oldu bu" tavrıyla hemen paketleme işlemine geçmek esnaf tarafından uygulanan ve müşteriler tarafından anlamlandırılabilmiş hareketlerden bazılarıdır.
iktisadi faliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahibi kişidir.
ister gezici, ister bir dükkan veya bir sokağın belli bir yerinde sabit olsun, iktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleridir.
argoda kötü yola sapmış olan kadın. bir diğer anlamı(mecazi):
başlıca düşüncesi mesleğinin inceliklerinden
yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve
meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse.
bu bağlamda (bkz: laf sokan esnaf)
Esnaf, sınıflar demektir. Bağımsız çalışan, sermayesi olmayan, kol ve beden gücüne dayanarak iş yapan girişimciler. Zanaatkar ve küçük ticarethane sahipleri. DPT sınıflandırmasını temel alan bir sınıflandırma şöyledir:
ister gezici, ister bir dükkan veya bir sokağın belli bir yerinde sabit olsun, iktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleridir.