+ öff yeter artık bıktım esnaf lokantasından beni şöyle bir boğaza götürsen ne olur ya?
- siz kızlar hani küçük ve tatlı şeylerden hoşlanırdınız ?
+ hııı.
sevgi'lisinin sevgisini götürdüğü lokantaya göre hesaplayan, algılayan, sorgulayan zihniyetin sevgilisidir. ben olsam bu insanı mcdonalds'ın arka kapısına götürür. "al çöpleri ye, köpeekkk" derim. yer. belki abartıp ağzına bile tıkayabilirim. hatta tıkarken "bu anam için" naraları bile çıkabilir. hayat bu.
çok sıcak ve samimidir esnaf lokantaları. özellikle taksimde vardır bir tane esnaf lokantası, sevgiliyle gitmek pek güzeldir. sıcaktır, samimidir, ucuzdur ve güzeldir.
eh be esnaf lokantası sevgilinin sevgi katsayısını ölçmek için kullanıldıysa artık her söz kifayetsiz kalır orda.
tam pilav küçük tabak -- az pilav büyük tabak. az pilav büyük tabak kazanır. (bkz: umut sarıkaya)
esnaf lokantasının müşterilerinin daimi olduğundan kelli çıkan yemeklerin birçok yere oranla daha güzel olduğunu bilen sevgilidir. samimidir, candır, koklanarak öpülesicedir.
evlenirsiniz hiç vazgeçmez huyundan.
+ hadi eskiden öğrenciydik, sen ne cimri adamsın yahu?
- ne güzel işte eski günleri anıyoruz çocuğumun anası... diyerek iyice pişkinleşir.
(fazlasını beklememeyi zaten öğretiyor hayat).
herhangi bir sevgi ölçümüne ihtiyacı olmayan eylemdir. kaldi ki çoğu lüks lokantadan daha iyidir esnaf lokantası, pilav üstü kuru yerken de seni seviyorum denilebilir sonuçta.
ilk buluşmalardan birindeyse ilişkinin uzun ömürlü olmayacağının daha ileriki zamanlarda ise tam tersine ilişkinin artık uzun ömürlü ilişki kategorisine girmiş olduğunun göstergesidir.
mühim olan birlikte olmak, sevdiceğinizle zaman geçirmek olduğundan önemli olmayan durumdur. ayrıca çok lüks yerlerde kasılmaktan iki çift muhabbet edemeyecekseniz de öyle restorant olmaz olsun dedirtir.*