allah'ını seven üzerime toprak atsın; çin işkencesi kıvamında bir vaka-yi vakvakiye.
esnaf yanında saatlerce oturmak diye başlık mı olurmuş lan demeyin. oluyor öyle. bahsetmeden geçemeyeceğim ama esnaf adamın yanında çay içip, bir işin olmasını beklemek, birisinin gelmesini beklemek, sadece sohbet için orada bulunmak veya birisinin yanında eküri olmak fark etmeksizin, saatlerce canın darlanmasına sebebiyet verir.
turgut özal dönemi siyasetine kadar uzanınca bayık muhabbet, bir anda ayağa fırlayıp; herkesten özür diledim ve ayrıldım esnaf adamların yanından. ne kadar canım sıkıldıysa artık, yemeyip içmeyip, sırf bunu yetiştirmek için koştum geldim sözlüğün başına.
şimdi de, gece yarısına kadar flash tv izleyip, beynime format atmaya çalışacağım, ehe.
ulan bazen öyle boş adamlar geliyor ki yanıma deliriyorum ya.
+oo selamun aleyküm hayırlı işler, bir çayını içmeye geldim komşu.
-aleyküm selam abi buyur otur tabi söylerim şimdi çayını gelir.
+ya varya şu hanın görevlisi dün karı atıp sikmiş güvenlik kamerasından izlemiş yönetici
-hadi ya.. tabi abi gece han kapanınca adama bakan eden kimse yok.
+hamam oğlanı bunların alayı zaten şu hamal musa varya o da köye gidecekmiş ev yaptırmış parayı koydu anuna koyim.
-adam çalışıyor abi ekmek parası işte.
+lan şu oteli 20 milyon dolara yaptırmış adam ne kadar tuğla yedi acaba?
-abi tuğla olarak bakma arsa parası mühendis parası falan da var.
+ne amına koyim bana vercekler 200 milyara dikerim bu oteli..
-!'^!+'^+%'^+'!+!^
bre amına koduğum elin oğlu mal dimi 20 milyon dolar veriyor ? Zor kovdum piçi ya bak hala elim ayağım titriyo sinirden.