eski çok güzel olduğundan mıdır yoksa insan beyninin kötüleri kolaylıkla silip, güzel olanları tutmaya meyilli olmasından mıdır bilinmez. misal eskiden yediğimiz şekerlerin tadı neden şimdikilerde yok? ya da bakkallarda gramla satılan açık bisküvilerin tadını neden hiçbir paket bisküviden alamıyoruz? daha güzel olduklarından mı, daha kaliteli olduklarından mı? yoksa umarsız çocuk mutluluğunda bizi biz yapan parçalardan bir kaçı olduklarından mı? yeterince hatırlamadığımızdan mı yoksa paramız o sıralar sadece kötünün iyisini almaya yetecek kadar olduğundan mı? kitap der ki 'her şeyin biteceği hakikatini aklına getirmeyebilecek kadar çocuk olmak ne büyük mutlulukmuş meğer.' belki de sırf bu yüzden eskiye özlem.
Kimse bize ihanet etmemiş
Biz kimseyi aldatmamışken
Hani biz kimseye küsmemiş
Hani hiç kimse ölmemişken
Hani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezken
Eskidendi, çok eskidendi
eskiyi hatırlatacak kişi veya nesnelerle karşılaşıldığında aniden ortaya çıkabilen duygu. Kimi zaman yaşanılan anı mahvedebilecek güçtedir insanı elde olmadan mutsuz edebilir.
Belki çoktan geçmiş olduğu için tatlı geliyordur. Ama özlüyorum, çok özlüyorum. En azından çok daha mutluydum. Hayalini kurduğum adamla henüz tanismamistim ve tam bir hayal kırıklığı olduğunu bilmiyordum.
belki de dünyanın en acıklı duygusudur bu eskiye olan özlem bir diğer deyişle nostalji. bana göre dünyanın en acıklı anı bir zamanlar dünyanın en mutlu insanı olduktan sonra artık o mutluluğa erişemeyeceğini düşünüp eskide teselli bulmaktır. camın kenarında yağmur yağarken ilk öpüştüğü bir kızı hatırlayan yaşlı bir adam gibi. lan belki de bu yüzden yetişkinliğin ortalarında ölmek daha mı iyi?
kesinlikle 90'lardaki müziğe özlem hat safhada, ciddi anlamda müziğin tavan yaptığı yıllardı. tek değişmeyen serdar ortaç oldu herhalde, hala aynı şarkıları yapıyor*
çoğu insan için çocukluğa özlemdir. Büyüdükçe artan sorumluluklar, kurtlar sofrasına dönmüş arkadaşlık olgusu, çocukken en ufak şeylerden bile zevk alabilme özelliğini büyüdükçe kaybetmek gibi nedenler bu özlemin esas sebepleridir. Şekerli yoğurt vardı mesela. Ne kadar severdim küçükken. Şimdi para verseler yemem. Büyüdükçe boka sarıyor her şey. Dur bakalım daha neler göreceğiz.
şişe sesleri gelsin kulağıma
bardağa boşalan içkinin kokusuna hasretim.
essin deli poyraz, vursun sillesini suratıma,
çok zamandır yediğim tokatlara hasretim.
ne anlatıp duruyor çevremdekiler,
duymayayım sessizliğe hasretim,
ister uzay olsun, ister buzul,
doyasıya yaşanan yalnızlığa hasretim.
kimse sevmesin beni seven namerttir,
yürekten sevecek sevgiliye hasretim,
ne anası, yüz karası, alın yazısı,
canım oğlum diyen analara iç çekerim.
ben böyle sarhoş, böyle sevdalı
daha çok seveceğim esmere hasretim,
nerde masallardaki aşklar, efsane aşklar,
leyla'yı aslı'yı aratmayacak sevgiliyi beklerim.
geçen zamanla birlikte ardında bırakılan anıların, yaşanan ilklerin, özlenen dostlukların, yarım kalan sevinçlerin, mutlulukların yaşanan anda olmasının mümkün olamicağını bilmek ve eskiye yani geçmişe duyulan özlemdir.