insanın yüzünü gülümseten, defalarca anlatsa da bıkmadığı, sevdiği, sevilmediği, acısı, tatlısı özlem duyacağı bir anısı var. Eskiyi kolayca atamadığımız gibi yeniye de o geçmeden gelemiyoruz. Bazen yenisine alışamıyoruz, bazen artık geçmesi yerine yenisi gelmesi için dua ediyoruz.
Normal bir özlemek de değil bu köpek gibi özlemek. Mıh gibi kazındı içime bu özlem söküp atamıyorum senelerdir. O güzel eski günlerde yanımda olan herkesi arıyorum ama bulamıyorum bulsam da eski samimiyeti neşeyi bulamıyorum buz gibi duvarlara çarpıyorum. Onlar ben gibi değiller ki unutmuşlar nasıl eğlendiğimizi, yediğimizin içtiğimizin ayrı gitmediğini, birbirimizin omzunda ağladığımızı.. insan nasıl unutur bunları anlamam ama keşke ben de onlar gibi unutabilsem çekmesem artık bu maziyi kronik bir şekilde özleme acısını. Gerçekten de vefa fatihte bir semt ismiymiş söylemişlerdi de bilemedim..
yaşım olmuş 89 hala matematik ve objektiflikten uzaklaşmamış biri olarak derim ki, daha iyisi yapıldı da bize ilgilenmedik mi?
hani alışıldık yaşlı tipi gibi olmak istemedğimden ah eskiler demek istemiyorum ama bakıyorum, yeni nesil de eski şarkılara, dizilere bayılıyor.
20 yaşındaki torunum sanki benle beraber yaşamış gibi,berkant tan, yeliz den, uzay yolu ndan, bizimkilerden, kaçak tan haberdar.
maalesef bir özensizlik ve düşük kalite girdabına girdi, dünya.
artık bir bob marley yok, maykıl yok, madonna yok.
rihanna diyorlar bir tane hit şarkısını duymadık amg.
moralimiz bozulduğunda, başımız sıkıştığında veya kararsız kaldığımız zamanlarda, stresten kurtulmak için, kendimizi iyi hissetmiş olduğumuz eski günlere sığınırız. ancak bu bir yaşam biçimi olmaya meylederse, profesyonel yardım almak gerekir.