seneler evvel çok kaliteli, çok lezzetli diye tüketirdim. sonra, herkesin pancar şekerini bırakıp mısır şurubu şekeri kullanmaya başlamasını normal karşılıyoruz da artık, o yetmezmiş gibi bir de bunların paketlerinde "dondurma" yazmadığını/yazamadığını ve sebebinin de hiç süt kullanmıyor olup her şeyi süt tozu ve su ile yapmaları olduğunu öğrendiğimde bitti benim için.
ha bide çocukken biskremden aldığım tadı artık alamıyorum.
1) Ülker çikolatalı gofret, ülker halley. (Çocukken daha bi güzeldi tadı, aroması, şeker dengesi).
2) Rotring Tikky. (Eski nesilleri taş gibiydi yeni nesillerine kalem bile denmez.)
3) Doritos, ruffles. (Eskiden baharatlı doritosun baharatı ayrı bir katman gibiydi, şimdi üstüne serpiştirilmiş gibi, ruffleslarda ise değişim azda olsa var, yağı azaltıp tuzu arttırmışlar.)
4) Arabalar. (Eski nesil amerikan / alman arabalara bakın, kullanın şimdikilere araba bile demezsiniz.)
5) Sig sauer tabancalar. (Eskiden almanyada üretilir, montajlanır hazır hale gelirdi, şimdi amerikada üretiliyor eski kalitesinden eser yok.)
Özetle sözlük, artık herkes maliyeti nerden kısarım, malzemeden nerden çalarım derdinde olduğu için gofretinden arabasına her sektörde kalite yerlerde teorik olarak endüstriyel, ticari birşeyin yenisinin eskisinden daha iyi olması gerekirken gelinen sonucun bu olması içler acısı. Diyorum ya tek sebebi para.
Maliyeti düşürmek için en kalitesiz ürünleri kullanıp, kar marjını Allahu ekber dağlarına yükseltmeye çalışan işletmeciler olduğu sürece hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
ispanyollar bu likralı dar kot (aslında tayt) modasını yaygınlaştırdıktan sonra kotlar eskisi gibi kaliteli olmamaya başladı. 2 kez giymede rengi atan, çuval gibi genişlemeye başladı.
Renk atmayan, genişlemeyen bir kot için 300₺ üstü levis’a bayılmanız gerekiyor.
marks and spencer ürünleri.
bilen bilir yıllardır hep yaptıkları kalıplar var. ben de fazla düşünmeden alırım. ne uğraşacağım gündelik kıyafet için. her neyse ürünler görünüşte aynı ama eskiden bunlar "at makineye kurut. yıllarca giy." tarzı giysilerdi.
artık kısa sürede eskiyip partallaşıyorlar.
o fahiş fiyatlara hiç yakışmayan bir durum. bir de alışkanlıklarımın yerine ne koyacağımı bilemiyorum. bütün renkler birlikte kirlendi.
Türk filmleri. Diziler bir biçimde kendini satabiliyor, ben oturup iki yüz elli dakika bir dizi izlemem ancak Balkan'larda, israil'de orada burada izleniyor. Ancak 2010'lardan bu yana Türk filmi izleme oranım yüzde elliden yüzde otuza, yirmiye düştü.