kaybedilen bir şey vardır belki bir yakınımız,sağlığımız,mutluluklarımız,hayallerimiz,umutlarımız...sonra eskisi gibi olmaz eksiktir ama devam eder insan kaybedeceğini bile bile. yaşama içgüdüsü.
galerimde bir fotografa denk gelip ettigim bir sitem. megersem bir bakis anlatirmis herseyi ve fotograflar iyi ki varmis. hasret kaldigim duygulardan birisi eskisi gibi hissetmek buyudukce ve akillandikca ayni zamanda paxera kullandikca hisler korelmis hatta yok olmus… anin kiymetini bilmek lazim. hissetmeyi hissetmeyi ozledim.
insanların ruhunu ezip kötü biri yaptığı insanın yaşadığı tecrübe.
zaten kendimi iyi hissetmiyordum, önce annem öldü, sonra insanların ne kadar egoist ve şımarık olabileceğine dair örneklerle daha çok karşılaştım. artık ruhsuz ve anlamsızca sürüklenen biriyim sadece. öyle üzgünüm ki...
Eskisi gibi hissetmeyi çok özledim. Derdimin FIFA oynamak olduğu. Uyumak istediğim zaman gözlerimi kapatmanın yeterli olduğu. Haftada bir kıyafet aldığım. Kendimi aynada görünce “o kadar da kötü değilim be” diyebildiğim. Dinlediğim şarkıdan, içtiğim sigaradan, gittiğim mekanlardan keyif aldığım anları da çok özlüyorum. Şimdi ise sürekli erteleyen, güzel şeyler hissetmenin nasıl hissettirdiğini unutan bir varlığım. Eski fotoğraflarımdaki o gerçek gülüşü ve önüne gelene güvenebilecek kadar yıpranmamış olan kendimi çok özledim.