Allah var beyler , aman ha . Önceden hastane kuyruklarında ölüyorduk. Şimdi evimizde sıcacık yatağımızda ölüyoruz. Çarpılırsınız bak.
Çağ atladık çağ, önceden evimizde huzur içinde ölemiyorduk. Ölülerimizi gömemiyorduk. Ne çabuk unuttunuz o günleri , evde buzdolabı yoktu , yemekleri mağaralarda sığır bokunu sarıp saklıyorduk . (!) anlamayanlar için ironi diyim de.
doğrudur ! eskiden devlet hastanesinde kuyruklarda bekleyerek eziyet çekiyorduk.
şimdi ise bom boş koridorlarda doktorlar can sıkıntısından langırt oynuyor.
Sahte bal, katkılı ekmek, glikozlu reçeller ve krakerler; jelatinli katkılı fabrikasyon sütler ve yoğurtlar, antibiyotik ile 40 günde büyüyen tavuklar sayesinde yeniden hastanelerde kuyruklar oluşmaya başladı galiba!
Bu arada, gıda ve tarım bakanlığı ne yapıyor?
Oda köylünün, kırsal kesimin ürettiği; sütün, yoğurdun üreticisi tarafından satılmasını yasaklayıp garibanların geçim kapılarını ari çiftliklere ve süt fabrikalarına devretmekle meşgul galiba!
Eskiden hastanede sıra beklerdin ama şimdi evinde sıra bekliyorsun. Değişen bir şey yok. Sadece hastane içindeki kaos yok 1 ay sonraya randevu atıyor mis gibi. Bunlara ek olarak gss ve eczanede ödediğin muayene ücretini de ekle güzel kardeşim.
Yaşamak bu değil.
Doğru. Eskiden kuyruk vardı. Akp geldi kuyruğu bitirdi öyle mi. Fiziken kuyruk yok sadece. Eskiden en azından bekleyip sıran gelince muayene oluyordun. Şimdi sistem getirdi. Randevu sistemi. Peh peh peh. En basit hastalığın randevusu 15 günden başlıyor. Ulan 3 sene sonraya ameliyat günü verildiğini gördü bu gozler. Ne diyorsunuz siz. Paran varsa ozele git paran yoksa öl. Bunun açılımı bu. Ama onlar yol yaptı. Köprü yaptı. Gülüyorum sadece.
saat 9'da girdiğim hastaneden 12 gibi çıkabiliyorum ancak. 100.000 nüfuslu bir şehirde, yanlış olmasın. bşb'lerde durum daha farklı. ayrıca hastanede yatmanız gerekirse 4-6-8-10 kişilik odalar sizi bekliyor. sağlam giren hasta çıkar yani. çözülebilir bir mesele olmasına rağmen çözülmüyor da. 10 kişilik bir odayı ikiye bölüp 2'şerden 4 kişilik odaya dönüştürmek zor değil. zaten bina dikmeye alışık bir iktidarımız olduğu için, bir kaç vergi affına bakar ek bina projesi.
diğer bir konu doktorlar;
doktorlara zaman aralıklarıyla psikolojik testler uygulanmadığı için çok çeşitli muamele ve uygulamalara maruz kalabiliyoruz. şikayet mekanizmasının işlevsizliği sebebiyle devlet hastaneleri halen özel hastanelerin yarı düzeyini bile yakalayamadı bu konuda.
bir doktor psikolojik testten başarısız çıkarsa ne olacak? sorununa bir çözüm önerisi de getiriyorum.
söz konusu doktor sonra ki psikolojik testten başarı ile çıkana kadar alanıyla ilgili bilimsel araştırmalara yönlendirilebilir. üst üste 3 ve toplamda 5 kez psikolojik testten başarısız çıkan doktora meslek hayatı boyunca hasta verilmez. kısmi ve genel aflar sağlık bakanlığınca ve cumhurbaşkanı onayı şartıyla sağlanabilir. denetim mekanizması olarak ise 1.000 doktor veya 10.000 hasta veya 500 doktor ile 5.000 hastanın ortak hareketiyle anayasa mahkemesine konu ile ilgili dava açılabilir.
tabi bu konu geliştirilebilir. tus denen sınavda nice yetenekli doktorlar hiç ediliyor ve pratisyen hekimliğe mecbur bırakılıyor. bu uygulama için yeterli altyapımız var yani.
sizin ben eleştiri kapasitenizi, eleştiri yeteneğinizi, eleştirel düşünce organınızı sikeyim.
ya hu bu kadar kalitesizlik hayatımda görmedim. hastahanelerde sıra oluyormuş, kuyruklarda bekliyormuş...
ulan nüfus artıyor, imkanlar kısıtlı ne yapılabilir? iktidar bunu yenmek için yeni hastahaneler yapıyor, 'ne gerek var, kime peşkeş çektiniz' diye zırlıyorsunuz, yapmadığında kuyruk var diyorsunuz.
ümraniye eğitim araştırma hastahanesine gidip gelen biri olarak kalabalığına lanet ettim. lakin şükür ki sancaktepe çok büyükçe bir hastahane açılıyor, burası daha da rahatlayacak. yani burada gelip öyle bir algı yapılıyor ki sanki hükümet aptalca bekliyor.
mersin şehir hastahanesi yapıldığında dudak büken orospu çocukları neden bir kez olsun takdir etmiyorlar?
hastahane lan bu, yoğunluk arttığında aniden ortaya çıkan bir şey mi? kalifiye elemanı var, doktoru var, inşaatı var şusu var busu var.
avrupayla karşılaştırıyorlar, nüfusu dikkate almıyorlar. bu iktidar 3 çocuk isteyerek büyük hata yapsa da bizim ülkemizin nüfusu 2002den beride yüksek seyrediyordu zaten.
bir takılmış randevuya anasını satayım.
eskiden devlet hastahanelerinde diş muayenesi yapılmıyordu lan. eskiden sgk anlaşmalı diş hastahanesi görünce gözleriniz parıldıyordu. şimdi burun büküyorlar..
sgkyı batırmaktan öteye geçemeyenlere oyları verirken 2002den beri bunlar neden yapılmadı bunların hesabını sorun, gelin burda sonra zırlayın.
sağlık karnelerini unutmuşlar, hastahane içinden ilaç almamış, alamamış yeni nesil veletler gelmiş burada şekil yapıyor.
ulan 80 küsür yaşında anneannem var, evine doktor geliyor, hastahane gerekiyorsa gelip evinden alıyorlar amk.
zaten ilaçlara verilen paraları saymıyorum bile. geçen gün emekli anneanneme ilaç almaya gittim, ilaçları aldım, para uzatıyorum, ücret yok diyorlar. burada kuyruk şekli.
ulan oğlum sağlık karnesi olmayan adamı hastahaneden almıyorlardı, gebersen kapıda geberiyordun. sıraymış...
ki bu sıra mevzusuda istanbulun daha kalabalık yerlerinde ortaya çıkıyor yani.
örneğin ümraniyede yaşayan biri olarak, ümraniye devlet hastahanesi kıyamet gibiyken, beşiktaş sait çiftçi, üsküdar devlet hastahaneleri gayet sakin ve tüm işlerini bir günde halledebiliyorsun.
ülke insanlarının genel sorunları bazı bölümlerde yoğunlaşıyorsa bunu iktidar ne yapabilir amk?
ne yapsın cildiye hastalarını yaksın mı? dahiliye hastalarına hasta olmayın mı desin?
bunlar demek değil ki sorun yok, sorunun kralı da var ama bunca tek taraflı söyleme karşı onların söylenmesi cidden mantıksız.
siz anca konuşun, kadıköy sahilde hayır propagandası yaparak biranızı yudumlayın, muhalefet olmaktan yalama olup sikilmeyi kabullenin sonra neden böyle?
sen çürümüş beyninle oturduğun yerden zırlarsan değişmez.
Eski sayfaları açacak olursak en gelişmiş ülkenin bile kuyrukları çıkar ortaya. Bu eski muhabbeti saçmalık kısacası. Ayrıca şimdi bile kuyruk varken daha da saçma.