eskide kalmış bir bayram sabahı

entry3 galeri0
    1.
  1. hani büyükler hep nerde eski bayramlar nerde eski dostluklar nerde eski.. derler ya. işte o eski bayramlardayız. çocuk diliyle şeker bayramı. arefe günü büyük bir heyecanla bayramlıklar alınmış hatta o gece bayramlıklarla yatılmıştır. sabahın olması dört gözle beklenirken annenin sesi duyulur.

    anne: callofcu kalk bak baban bayram namazına gidiyor.
    callofcu: dur gitmesin ben de gitcem.
    anne: gitmek istiyorsan çabuk kalk.
    callofcu: tamam hemen kalkıyorum.

    çapaklı gözlerler yataktan kalkılır ve el yüz yıkanır. baba bayram sigarasını yakmıştır. yine babaya sitem edilir, içme şu illeti diye. baba alışkanlık işte ne yapalım der her zamanki gibi. sıcak çaylar hüpletilerek içilir ve abdest almak adına banyoya gidilir.

    sonrasında efenim baba çoktan aşağıya arabanın yanına inmiştir. soğuk, karlı bir şubat sabahı olduğundan araba çalışmamıştır. alt komşu faik amcaların evden çıktığı görülür. arabanın çalışmadığını anlayan faik amca gelin beraber gidelim önerisi hiç düşünülmeden kabul edilir.

    camide büyük bir kalabalık vardır. camiye girilir. bayramlık alınan ayakkabılar unutulmayacak bir yere konulur. sağ ayakla girilir camiye. hemen hemen dolmuştur camii. ve bundan sonra gelenler karın üstüne serilen hasırlarda namaz kılacaktır. imam önce bayram namazının nasıl kılınacağını anlatır. akılda tutmaya çalışılır ama nafile.

    namaz başlar ve yine bayram namazında şaşırılmıştır. bozuntuya vermeden baba takip edilir. aksilik bu ya baba da şaşırır namazı. artık ön saftaki yaşlı dede örnek alınır. imam bayram hutbesini verdikten sonra cemaatle bir güzel bayramlaşılır. nerde eski bayramlaşmalar. hatırlarım caminin bir ucundan bir ucuna sıra olunur ilk önce küçüklerden başlanılarak eller öpülür bayramlaşmalar gerçekleşirdi. belki hiç tanımasanda bayramlaştığın adamı içindeki sevgiyi samimiyeti gönlünde hissederdin.

    camiden çıkılır hemen babanın eli öpülür. bayramın mübarek olsun baba denir. baba cömerttir. bayram harçlığı verir bir çırpıda. tekrar faik amcaların arabasına binilir bu arada faik amcanın da eli öpülür bayram harçlığı alınır. eve gelinir. annenin eli öpülür. anne de harçlık verir. arkadaşlar çağırır dışardan. soğuk güne kara kışa aldırmayan şeker toplama umudu ile yanıp tutuşan mahallenin çocukları. kapı kapı şeker toplamaya gidilir. şimdi nerde eski şeker toplamalar. bazen tek tük gelen oluyor. öyle mutlu oluyorum ki. bütün şekerleri vermek istiyorum ama gelenler o kadar gururlu ki. bir tane yeter deyip teşekkür ediyorlar sonra ayrılıyorlar.

    şeker toplama biter, biter dediysek şekerler o kadar çoktur ki şekerler bitene kadar ara verilir şeker toplamaya. bütün gün ağızdan şeker düşmez. o apartman senin bu apartman benim diyerek gruplara ayrılarak şeker toplanır. akşama kadar mahallenin çocuklarıyla şeker toplanır, oyunlar oynanır, bütün komşulara gidilir bayramlaşılırdı.

    işte öyle bir bayramdı, geçmişte kalan eski bayramlar, eski bayramlaşmalar, eski dostluklar, eski çok eskilerde kalan şeker toplamalar...

    ___________________________________________________________________________________________________
    tanım: eskide kalan, şimdilerde pek görülmeyen devamlı olarak yad edilen eski bayramlardan bir bayram sabahıdır.
    ___________________________________________________________________________________________________
    3 ...
  2. 2.
  3. yeni alınan ayakkabıyla ve elbiseyle uyumak, erkenden kalkıp ellerdeki kınayı yıkarken alınan haz paha biçilemez.
    1 ...
  4. 3.
  5. mumla aranan bayram sabahlarıdır.

    durun lan bu başlıkta bende bi anı patlatayım amına koyim.
    efendim memleketim olan düzce'de bayramlar bir başkadır, orada bildiğin pazar yeri gibi insaların gezip dolaşacağı yerler hazırlanır, ama ıspanak dolma satmak için değil, bildiğin eğlence yeri yani. panayır gibi bişey. dondurmalar, çeşit çeşit incik boncuklar, halkayla sigara kapmaca oyunları vs.vs. bir sürü oyun, ve çerçop oyunu.

    bu çerçop oyunu çok sert bi oyundur. kızlar ve erkekler olmak üzere 2 gruba ayrılınır. amaç beğendiğin kızı çağırıp açtığı eline vurmak. vurduktan sonra kız çerçop derse ve başka bir erkeği çağırırsa bilki o kız senden hoşlanmıyo amk. bildiğin ben senden hoşlandım mesajı gibi bişey yani.

    hülasa katıldım bu oyuna, yaş o zaman 18, çok fitim ve karşıda duran kesiştiğim bir kızı çağırdım. yeşil gözlü beyaz yazmalı, ince belli, dolgun göğüslü şirin mi şirin bir kız. elimle işaret edip 'sen' dedim. ben mi diye kendini gösterdi. he sen amına koyim gel dedim ( amına koyimi içimden dedim tabi) ve geldi bu kız. elini açtı bana, gözlerinin içine bakarak hafifçe dokundum eline. bildiğin okşadım, sürttüm elini. ve tedirginlik içerisinde titreyerek ağzına baktım. acaba çerçop diyecek miydi? acaba benden hoşlandı mı?

    tam bunları düşünürken '' çerçoppppppppppppppp' diye bağırdı zilli, amına kodum kaşarı seni. sonra boynumu eğerek geçtim yerime. ve tüm olayda bundan sonra başladı. bu kız başka bir erkeği çağırdı. o erkekte çerçop dedikten sonra beni çağırdı. evet amk erkek erkeği bile çağırabiliyor, öyle sikici bir oyun bu. 'o kız benim sen nasıl bakarsın havası' gibi bişey yani. açtım elimi bu ibneye. lavuk tatar ramazan gibi elini bi kaldırdı, bi koydu bana

    anammmmm anammmmmmmmmm imanımı gevretti piç. zonglattı elimi, köylü çocuğu tabi elleri nasır tutmuş. kütükle buğday dövüyor sanki. çok pis canımı acıtmıştı. çerçop bile diyemedim o derece. çerrrrrrr dedim kitlendim. ama sıra bana geçmişti tabi. abim bağırdı ' gukla guklaaaaa' diye. çağırdım abimi sen gel dedim. abim geldi. abim deli tabi. köylü olan komşu kızının tülbentini istedi. aldı eline başladı tülbentin içine taş doldurmaya. çocuk mal gibi abime bakıyor, abim şimdi sikecem diye çocuğa bakıyordu. lan nolacaktı orda.

    abim yerden kalkıp çocuğa 'erkek adam bu oyunu böyle oynar, al vur bana ' dedi. çocuk tülbenti alıp abime allah ne verdiyse gömçürdü. hınggggg bile demedi abim. çerçop dedi amk, dedimya deli diye. o acıyla nasıl çerçop dedi hale muhabbetini yaparız. neyse abim aldı bu sefer tülbenti, havada helikopter şeysi gibi döndürüp durdu. tüm topluluk birbirine sarılmış bir vaziyette bunlara bakıyordu. abim salladı salladı

    heyttttttttttttt

    yok lan vurmadı, hani tikli olan birine mucksss diye el işareti yaparsınya ha işte öyle yaptı. dalga geçiyo piçle gözünü korkutuyor lavuğun. nasıl göz kapaklarını kapatıyor, nasıl kendini geri çekiyor anlatılmaz amk. daha vurmadan baya bi tırstı çocuk. ve sonra abim ' aç elini geliyorummmmmmmmm' diye bağırdı. boşalacakmış gibiydi sanki. ve

    şırlangggggggggggg

    yok böyle bişey usta, tülbent yırtılıp taşlar havalarda uçuştu amk, çocuk elini bacak arasına sıkıştırıp olduğu yerde mevlana gibi dönmeye başladı. deli meli ama her şeyime koşardı abim. beni asla tek bırakmazdı. her sorunumla ilgilenirdi.

    o candı, o kandı, o atam

    kavgalarıma yalın ayak koşan adam.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük