bizim departman da tarz sıkıntı değildir, her tarzdan dinliyoruz. lakin yeni parçalar pek dinlenmiyor. ağırlık eski parçalarda. arşiv geniş. ömer şandan, zeki müren'den, nilüfer'e , nida tüfekçiye, orhan gencebaya, tarkan'a, nazan öncel'e vs vs... malumunuz yeni jenerasyon müzisyenlerimizin bize sunduklarını, bizde bu isimlerde takılı kalmış dinliyoruz. her neyse.
bizim burada stajyerler de bu müziklerden nasipleniyorlar. neşet ertaş'ı dinlememiş bırak dinlemeyi adını duymayanları var. üniversite öğrencisi ! neyse bu kısıma da girmeyeyim...
tabi eski parçaların tınıları kulaklarına işlemeye başladıkça onlar için yeni, eski parça bulma merakı ve heyecanı içindeler *
eski şarkıları dinlemesi güzel bir şey de çalışırken gelip "abi bu şarkıyı biliyor musun", bu şarkıyı dinleyelim mi ? diye soranları ve ısrar edenleri kötü oluyor... bir de bir şarkıyı 3 dakika dinlemiyorlar arkadaş ! hemen yeni bir şey bulup onu açma merakı !lan listede 30 bin küsür şarkı sıradan çalıyor işte ! yoook ! değiştirecek sürekli. ulan nasıl bir ruh halidir çözemiyorum.
bizim zamanımız da abimizin, babamızın teypte çaldığı kaseti ileri yada geri saracaksın... varya !