çok tanrılı dinler döneminde tapınılan gök, yer, ay vb. gibi tanrılar eğer gerçekten var idiyseler, daha sonra gelen monoteist dönemde onlara ne olduğu sorunsalıdır.
Tamamı dönüştü. Kimi bir markaya, kimi bir isme, kimi dev bir gökdelenin en üst katında göt büyüten bir kan emiciye, kimi bir spor kulübüne, kimi bir yerleşim yerine, kimi bir yalancı şirinlik muskasının içine, kimi değersiz kağıt parçalarına (ki en değerli şey odur bu dünyada) , kimi bir şarkıya, kimi bir nefrete, kimi bir silaha, kimi bir vücuda, kimi ilahi bir deyişe, kimi bir ısırılmış elmaya, kimi bir açık kalmış pencereye, kimi bir limuzine, kimi bir kitaba, kimi...
Velhasıl-ı kelam, Tapınma şekli de tanrı bilinci de o kadar değişti ki, Her dönem farketmeden kendi tanrılarını oluşturdu. Bana kalırsa yüzyıllar içinde en tanrılı dönem bulunduğumuz yüzyıldır.
O kadar çoklar ki bir çok insanın ibadeti; nefesi, hırsı, kanlı elleri olmuş.
11 bin yil once gobekli tepe de tapinak dikilerek ilk tanri betimi ortaya cikti. Arkeoloklar once hayvana taptiklarini dusunduler ama sonra hayvan kurban edilme alani bulununca isin rengi degisti. Tanri kavrami insanin kafasinda net o zaman olustu. Update ola olabugune geldi.