canım, senin zenginliğin bankada, bizimki tavırda.
atina’da yemek yemişsin ama hâlâ masada oturmayı bilmiyorsun.
amsterdam’da konsere gitmişsin ama hâlâ sesin mahalle düğünü.
parayla şehir değiştirmişsin ama kafan hâlâ yerinde sayıyor.
ne diyelim… lüksün olmuş ama zarafetin hâlâ kargoda.
Evet paramla övünüorm çünkü çok var ve hepsini kendim kazandım.
Açıklamaya da gerek yok. Fark şu;
Ben canım isterse akşam yemeğimi atina veya londra da yerim keyfime göre ama sen yemeksepetinden tavuk döner söylerken arkadaşlarından indirim kuponu dilenirsin şekerim,
Ben muse u dinlemeye fiyatına bakmadan bilet alıp amsterdama gidebilirim, sen spotify ödenmediği için bankaya kredi kartı arttırım limitinde bulunursun.
oğlun değilim ben senin. artık sempatik gelmiyorsun deme bana bir şey. sen ve senin gibi bir kaç tane sevmediğim adam var benden uzak durun. ben sizden uzak duruyorum sizde benden durun.
yani orada insan olan beni savunamkta haklı. ben sana bişey demedim her zaman yaptığın gibi hakaret vari konuştun. ayıp ettin. yaşına yakışmıyor.
Prenses bak adam daha savunmadan zevke geldi yarın bir gün bir başlıktan çıkartıp uzatırsa abi beni kurtarın diye yine bizim yanımıza düşeceksin hatırlatalım da.
Rodonit, yazdığın şeye çok güldüm ama ortada gerçekten saçmasapan bir muhabbet vardı. Sadece görgüsüzlere had bildirdim. Frank bile olsa onu savunurdum, evet.