Birlik ve beraberliğin daha belirgin olduğu bir türkiyeydi. Milli maçlarda insanlar heyecanlanırdı tek yürek olurdu. Şimdi hiçbir şeyin tadını bırakmadılar.
Anısına https://youtu.be/EBwjmeDoE6A
babam tek maaşla üç kişiye bakardı ve biz eve erzagi ayda bir kere alırdık. şimdiki gibi üç beş kilo değil, çuvalla alınırdı un, seker. hatırlıyorum da, tek maaşla kaymaklar, sucuklar, salamlar, pirzola etler. kol gücü ile çalışan biri için çok lüks zamanlarmis. ayrıca yine tek maaşla bir ev, bir araba alındı. ben dersaneye gittim ve şimdi dusunuyorumda, bu kadar okuduktan ve 15 senelik çalışma hayatının sonunda. 31 yaşımda hiç birşeye sahip olamadım. babamsa benim yaşımda 1 ev 2 çocuk, 1 arabaya ve güzel bir hayata sahipti.
benim çocuklarıma aynı şeyi yasatmam mümkün değil.
Dün... Çok değil sene 99
- Ambülans yok, git taksi tut diyen,
- 2 Hastayı aynı yatağa yatıran.
-Sabahın 5'inde kuyruklarda bekletilen...
-Paranı ödemeden hastanı ve cenazeni alamadığın eski Türkiye'den bugün tek bir vatandaşı için ambulans uçak gönderen... Köprüler, havalimanları, barajlar, tüneller, hastaneler, statlar, üniversiteler, Millet Bahçeleri, ihalar Sihalar, savaş gemileri üreten yeni ve güçlü Türkiye'ye Nereden Nereye Türkiyem.
O zamanlar arapça sokak tabelaları yoktu,
Kadınlara paçavra muamelesi yapılmıyordu,
Bürokratlar, ecdadına düşman değildi, bugün resmen atatürk vatan haini ilan ediliyor.
Ya hala eski Türkiye güzelleşmesi yapan tipler var. Bari o günleri yaşamayanlar konuşmasın.
Faili meçhul cinayetler, doların rekor üstüne rekor kırması, %120 enflasyon, akmayan sular, çöplerin toplanmaması, bu yüzden çöp dağlarının patlaması, her gün şehit haberlerinin gelmesi, başörtü yasağı, sağlık karnesinde başı kapalı fotosu var diye tedavi edilmeyen insanlar (devletin gücü mafyaya yetmiyordu o zamanlar), ssk hastanelerinde hayatını kaybeden hastaların kalp pillerinin başka hastalara takılması, hortumlanan bankalar, bol sıfırlı para, ekonomik krizler, ulaşımın bitik olması, 26 milyar IMF borcunun olması.
TRT' nin o kadar olmasa da tarafsız olduğu ve propaganda aracına dönüşmediği,
Komşuların birbirine sadakatle bağlı olduğu,
Cumhurbaşkanlarının çankaya köşkü' nde rahat rahat röportaj yaptığı hatta toplantıları kamera önünde yapabildiği,
insanların muhabir kadar güzel bir Türkçe konuştuğu,
Arkadaşlıkların, dostlukların hakiki olduğu,
insanların inanışlarına karışılmadığı,
Hanımefendilerin şimdikiler gibi çapulcu kıyafeti giymediği,
Teröristlerin gıkını çıkaramadığı bir ülkeydi.
banka hortumlamasının olduğu, her gün şehit haberlerinin olduğu, 99 depremi, %100-150 enflasyon, %7500 gecelik faiz, akmayan sular, sürekli kesilen elektrikler, 70-80 lerde sağ sol çalışmalarının olduğu günler.
işte akp iktidarı öncesinin türkiyesi . yıllarca gizlenen fotograf ...
akp öncesinde boy karneyle veriliyordu . vatandaş ancak bir
metre boy alabiliyordu . kadın kotası da vardı . 7 kişiye bir kadın
düşüyordu ....
ihale tv muhabiri kurgan farkıyla ...............
işte o fotograflar
Eşitsizliğin, adaletsizliğin, yolsuzluğun, yandaşlığın, bu kadar gözümüze sokulmadığı garip gurebanın bu kadar hor görülmediği bir ülkedir. Şimdi dönüp bakıldığında o zamanlarda bir huzur vardı. Şimdi herkes gergin herkes yorgun. Ekonominin kötü olduğu yıllardı ama siyaset bu kadar içimize işlememişti. insanlar bu denli ayrışmamıştı. Bir yazar bahsetmiş yoksulduk ama mutluyduk be kardeşim. Gene yoksuluz ama bu değişim hepimizi yıprattı. Akşam sofrasında bölünen ekmeğin bile verdiği bir keyif vardı. O emeğin tadı bambaşkaydı. Şimdi her şey yavan.
2002 öncesi kastedilen.o zamanda ekonomi kötüydü ama medya şu an ki kadar satılmış olmadığından eleştri özgürlüğü vardı.en azından ülke batmışken ekonomi pik yapıyor diyen yoktu.
O bir gecede hortumlanan bankalarin yarattığı zarar, şu anki yandaşlar için çerez parası. Hatırlatmak istedim.
Evet hastaneler rezildi, devlet daireleri rezaletti şimdi düzeldi, bir tık daha iyi. Daha iyi de olsun zaten, adamlar 18 senedir iktidar.. bunun için övmeyeceğim artık çünkü görevleri bu ve bunun için oy istiyorlar bizden.
Eski türkiye demişken; 80'lerin sonunda ve 90'ların başında çocukluğunu yaşayan son nesilden olmanin mutluluğunu ve hüznünü yaşıyorum.
Yoksulduk, eksiktik ama mutluyduk, huzurluyduk ve de umutluyduk...
rüşvet, yolsuzluk ve liyakatsizliğin günümüze nazaran az olduğu ve günümüze göre demokratik olan türkiyedir.
çünkü o türkiyede günümüze nazaran bir basın medya özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı tarafsızlığı vardı.. halk bir iktidara kayıtsız şartsız bağlanacak şekilde biatçı hale gelmemişti. anayasa mahkemesi iktidardan büsbütün bağımsız kararlar verebiliyordu. ünlü bir gazeteci tutuklansın, yer yerinden oynardı.
demirel kendisini yeren tiyatro oyununu eşi ile beraber izlerdi. medya, birkaç gaf yaptı diye çilleri diline dolamıştı. (rizeli, çillerden daha fazla gaf yapıyor ve genel bilgisi daha zayıf.) turgut özal biraz karikatürümü çizin de gülelim, neden çizmiyorsunuz diye kızardı. (hani sever miyim özalı kesinlikle hayır, ama özala diktatör demek baklavaya tuzlu demek gibi bir şey.)
bir tek kenan evren halkın arasına pek girmezdi. çok kişinin vebaline girdiği için g*t korkusu ve terör örgütlerince öldürülme korkusu vardı haliyle..