eski türkiye'de şehide, şehit ailesine karşı bir saygı, büyük bir hassaslık söz konusuydu en azından, yeni türkiye'de ise her an karakteri bozuk ilan edilebiliyorlar.
eski türkiye ileriye dönük atılımlar yapıyordu, çağdaş ve muasır medeni ülkeler seviyesine gelmek için tüm imkanlarını kullanıyordu. yeni türkiye ise geriye doğru gidiyor, geri kafalılıklaşmak için resmen tüm imkanlarını seferber ediyor.
önce milli görüş zayıflatıldı, hem içeriden akp'nin kurulmasıyla, hem de ardından gülen ve akp işbirliğiyle. sonra gülen cemaati dağıtıldı, yıllardır dokunulamamış adnan oktar ezildi. daha ilginci arada furkan vakfı ezildi. bunu yapmak herhalde daha önce pek mümkün değildi.
diğer cemaatler akp eliyle iyice paraya bulaştırılarak yozlaştırıldı. şu anda seslerini çıkartamıyorlar, erdoğan toplamadıkça toplanamıyor, izin vermedikçe konuşamıyorlar. allahla halk arasına erdoğan girdi sanki, ondan geçmeyen bir şeyi halka iletemiyor bu cemaatler. furkan olayıyla birlikte de pisliğe bulaşsın bulaşmasın her cemaatin üyeliği risk haline geldi. cemaatlere güven kayboluyor, cemaatlerin güvence verme ihtimali daralıyor. devletin bıraktığı bazı boşlukları dolduran cemaatler, eğitim ve ticarette üyelerine güvence ve gelecek vaat eden cemaatler tam tersine yöneticileri şaibeli, üyelikleri de sosyal değil tümüyle ideolojik yapılar haline geldi.
Pırasa bıyık ve muhterem bıyığı arasındaki fark kadardır. Yani çok azdır. ikisi de kul hakkına bulanmıştır. Vatanseverlik kalpak ve kasket arasındaki fark kadar anlamlıdır. Biri atatürk biri ecevit... Ve vatanseverliğin eskisi yenisi olmaz. Miras olarak pırasa bıyıklıyı bırakan kayıp trilyoncu muhteremler, gidip mühendislik zekasını kullanacağına dini siyasete alet edip, ülkeye en büyük kötülüğü yapmışlardır. Fark aramaya gerek yok. Genlerimizdeki şark kurnazlığı bitmeden ne farkı olacak ki?