ona dair sende olan ne varsa bittiği andır. organik anlamda hiçbir bağın kalmamıştır artık. o son noktayı da koyduğun anda içine önce kocaman bir ateş düşer yangın yeri olur yüreğin ama nafile bunu senden başkası bilemez. sonra düşünürsün ne için yanıyorsun dersin kendi kendine ve içindeki ateşi söndürür, gözündeki buğuyu siler, elindeki sigaradan son bir nefes çeker yoluna devam edersin. artık canın çok yanmayacaktır. artık baktığın yerde onu görmeyeceksindir. artık o mışıl mışıl uyurken sen rakının dibini görmeyeceksindir. unutmak zordur ama imkansız değildir derler ya sen o zoru başarabileceğini biliyorsundur artık o son bağı kopararak.
elinde ona ait ne varsa yakıp atıp bütün hatıralarını yok ettiğin zamandır. bir süre gittiğiniz yerlere gitmeyip, onu hatırlatacak davranışlardan uzak durursanız ayrıca da telefon numaranızı değiştirirseniz (onun aramasına karşılık) bağlar yavaş yavaş kopuyor zaten...
şöyle bi düşünürsün, sana aşkım diyen kız veya ille sevgi sözcüğü belirtmesine de gerek yok, seni seven kız seni öpen koklayan dokunan kız artık başkasına dokunmak istiyordur, başkasını öpmek istiyordur, başkasıyla sohbet etmek, başkasını düşünmek istiyordur.
işte sevgiliyle tüm bağların koptuğu an, tam bu andır.
hersey bittikten 4 yildan sonra sana gelip de; pesimi birak(ki er kisi pesinde olacak hicbir sey yapmamisken) sana bu son uyarimdir dedigi andir. Azad oldum adeta.
Koyan durumdur. Ama insanın ayrıldığı sevgili sayısı arttıkça bu koyma derecesi üstel olarak azalır. Ve ancak sonsuzda sıfıra gider. Yani az biraz koymaz değil. yok yok, koyar koyar.
artık düşünmediğin andır.
ayrıldıktan sonra bile ara sıra konuşmalar, sosyal medyadan takip etmeler, hatır sormalar derken, bazen öyle şeyler olur ki, kesinlikle hiçbir şekilde birbirinizin hayatınızda olamayacağınız zamanlar gelir.
Yeni sevgiliyle çıkmaya başladığın andır. Çünkü yeni sevgiliyle çıkarken eskisini düşünmek insanı huzursuz ediyor. Sanki karşındaki kıza ihanet etmişsin gibi hissediyorsun.