en zoru kacabilmenizin mumkun olmadigi yerlerde kar$ila$maktir. misal; deniz otobusu. iceri girip yerinize oturduktan sonra uyumaya ba$lami$saniz ve bir cift gozun sizi izlediginden haberiniz de yoksa .. uyanip eski sevgiliyle goz goze gelinen ilk anda habe$ maymunlarindan farksiz salinimlar sergiler insan. en son ben inerim canim nolcak, ehu ehu ühühüh sesleri yanki yapar iclerde. heleki bahti, kutup ayilarini ceken bir koku yayiyorsa insanin, deniz otobusunden inip binilen $ehirler arasi otobuste de ayni metal yigini icinde, farkli ko$elere oturulur. yol boyunca tek kelime etmemek icin kasar insan kendini. tanrinin insanlar uzerinde uyguladigi yasal i$kence. sonra farkedersiniz, otobus caminda ki yansimanin sahibini ne kadar cok özlediginizi. otobusten inip evin kapisini acana kadar kufurler savurulur ortalik yere. sonrasi muamma.*
1. sevgili diye tabir edilen hatun kişi, hayata girip çıkan herhangi bir sevgiliden sadece bir tanesidir, öylesine bir ilişkidir, hayvansınızdır çünkü, ilgilenmiyorsunuz, önem vermiyorsunuzdur. bunun sonucunda oluşabilecek durum basit bir selamlaşma, kısa bir konuşma ya da uzun uzadıya sürebilecek bir muhabbet olabilir. hatun kişinin yanında erkek arkadaşı varsa ona da kibarca bir selam verip yolunuza devam edersiniz.
2. sevgili kişisi sizin için ilktir. ilk sevdiğiniz, aşık olduğunuz, gözünüzü tüm dünyaya kapatan, beyninizin tüm fonksiyonlarını durduran "the one"dır o. karşılaşma anında yüreğin derinliğinde kabuk bağlamış yara kanamaya başlar aniden. bir acı saplanır göğsünüze ve binlerce düşünce geçer aklınızdan "kaçsam mı, kalsam mı" diye. sonra onun da sizi gördüğü, artık kaçmanın bir anlamı olmadığı farkedilir. mecburen selam verilir. fakat hatun kişinin götü kalkmıştır. verdiğiniz selam görmezden gelinir ve öylece kalırsınız sokağın ortasında.
yanınızda arkadaşınızla güle eğlene yürürken birden yanındaki hödükle elele tutuşup bankta otururken sevdiğinizle göz göze gelmenizdir. önce o mu değil mi emin olamazsınız, yaklaştıkça gülüşünü hatırlarsınız, bir zamanlar sizin olan artık başkasınındır. yönünüzü değiştirmek istersiniz ama o da sizi görmüştür, dönemezsiniz. yavaş yavaş ona doğru yürürken durgunlaşırsınız, gözleriniz gözlerine kilitlenir kalır, kopamazsınız, yanındaki hödükte çok geçmeden olayı anlar ve o da size bakar. siz, bir unutamadığınız o kıza bir de yanındaki hödüğe bakıp geçerken bunun size ne kadar koyduğunu daha sonra anlarsınız çünkü yaklaşık on saniye süren bir olayı dört sene geçse de unutamayacağınızı bilemezsiniz.
insanın içten içe hep istediği ama bir yandan da korktuğu durumdur.zira siz en muhteşem görünüşünüzle ve en mağrur ifadenizle karşılaşmak istersiniz ancak kader bu ki inadına en kötü halinizle yakalanıverirsiniz.karşısında dimdik durmak isterken el-ayak dolanması,gözlerinizdeki telaşlı bakışlar sizi hemen ele verir.bi de üstüne bir anda panik yapıp kaçarsanız çok şık olur.*
yanında boynuzlamasına yardım etmıs, ayrılıga sebep olmus * yenı kız arkadası varsa * , ınsanın ıcınden kafa atmak gelen karsılasma durumudur..
ama yıne de soyle bır bakıs atılır ona dogru, sankı o da ozlemıstır gıbı hıssedılır * .. klasık (bkz: sevgı nefret ılıskısi)
insanı biraz kastıran durum ya görmezden gelip basıp gidecen yada sıkıla sıkıla merhaba naber nasıl gidiyo gibi laflarla kısa bi muhabbete girilebilinecek durum...tabi karşılaşılan eski sevgiliyle yaşanmış ilişkinin süresin ve paylaşılanların yoğunluğuda bu muhabbetlerin özelliklerini değiştirebilmektedir.
