Yıllarını verdiğin kızla, yıllar sonra bir sebepten ötürü konuşmak isteyip de yaşanılan durum.
Sohbet edilirken gülünür, sanki tüm o mazi yokmuş gibi akar sohbet. Tüm o sevgi, aşk, kırgınlıklar ve hayaller... Hiçbiri yokmuş gibi yeni tanışmış veya eski iki arkadaş gibi konuşmak... Yaşandı bitti saygısızca denilerek.
Koyar adama.
Edit: sonunda da basit bir eyvallah çekilir ve hayat devam eder, pervasızca.
markette karşılaşmıştık. ibretlik mecburi konuşma şu minvaldeydi.
-aa merhaba.
+merhaba
-mısır gevreği mi aldın?
+evet. evde kalmamış.
-almanyaya gitmişsin.(ağzımı sikiyim bari belli etme stalkladığını)
+değişiklik olsun dedim.
-görüşürüz. sütte al sütsüz olmaz o.
+sende kendine iyi bak.
hala hatırladıkça gülerim. birde arada verilen esler var. susup reyonlara bakmalar falan. tam bir fiyasko.
"ulan" dedim, " 18 yıl karımdın, ne bu resmiyet, istersen bi de bana -siz- diye hitap et bari!!" dedim. "eğer istersen sana siz derim, ama sen de bana siz diyceksin o zaman" dedi !!
ondan sonraki görüşmede yanında avukatı da vardı- ben eski karıma "sen" diye hitap ettiğim için avukat beni uyardı, lütfen sayın xy na siz diye hitap ediniz- dedi !!
eski karımla resmen, bir "sen" krizi yaşadım, yani !!
geçenlerde şehir merkezinde karşılaştım, nasılsınız hanfendi, dedim...teşekkürler, ya siz? dedi, ben de teşekkür ederim, dedim...o kadar !!
hah hah hah...ve ben bu kadınla 18 yıl boyunca haftada en az 3 kere seks yapıyodum !!
demek ki neymiş? kalpler yakınlaşabildikleri gibi, uzaklaşabiliyolarmış da...
Geçenlerde bir yerde okumuştum. Zamanında götünü gördüğüm kızın şimdi yüzünü bile göremiyorum diye. o misal olsa gerek. Bu samimiyetsiz yabancılaşmaya mahal vermemek için bağları tamamen koparmak lazım. Ben şahsen bana izler bırakmış ve ayrıldığım bir sevgilimi yolda görürsem yolumu değiştiririm..