Ayrılık kararı, düzgün giden bir ilişki için çok zor alınır. Her yol, yöntem denenmiş ve çözüm üretilememişse, o zaman birlikteliğin sonlanması üzerine harekete geçilir.
Madalyonun diğer tarafından bakınca, kimsenin hata yapma hakkı yok mu diye bir bakış açısı oluşur... sevgili aşık olunan süreçte, ona kul köle olmuşken, her şartta onu seviyor ve ilgileniyorken, aldatıyorsa, bunu alışkanlık haline getirmişse, sevgilinin kişiliğin düzelmesi ne kadar mümkündür ? Ayrılıp, aradan zaman geçtikten sonra bile hala o sevginin devam etmesi ve günün birinde karşılaşılması sonucunda Pişmanlıklar, bir daha asla üzmeyeceğimler, dil dökmeler yeminler... Tekrar denemeye karar verildiğinde Ne kadar süre dayanacağına inanır insan ? ya da Sevgili fazlasıyla kıskanç, hayatı zindana çeviriyor, ömür tüketiyor. Gereksiz kıskançlıklar yüzünden bir türlü huzur bulunmuyor. e artık tak etti ve bitti sonra döndü ve af diledi, Hatalı olduğunu kabul etti son derece kıskanç biri, kendini ne kadar tutabilir ? Eski haline dönüp, tekrar boğmaya başlaması ne kadar sürer ? ya da sevgili ya da eş; o kadar cimriydi ki, kuruşun bile hesabını yapıyordu. bu huyu yüzünden dışarıda yemek yemeyi bile unutmuştuk veya bir kaç tür ayakkabınız olduğu için kavga eden sevgili, ayrıldıktan sonra gelip af dilese, eli açık, bonkör, verici bir kişiliğe dönüştüğüne inanabilir miyiz ? hep ezme çabası içinde olmuş, kendini hep daha değerli görmüş, dostlarını sevgisinden üstün tutmuş, kötü alışkanlıkları olan veya zayıf, güçsüz duran bir sevgili.... sihirli bir değnekle yepyeni bir kimlik kazanması mümkün müdür ? Eski sevgiliyle ayrılma sebebi bir çeşit yanlış anlaşma veya istemeyerek, sadece düşüncesizlikten yapılmış bir hata mıdır ? Eğer değilse, sevgilinin kişiliği, sabit düşünceleri veya dünya görüşüyle ilgili, değişimi zor bir konu yüzünden ayrılınmışsa, dönülmemelidir ! Kısa bir zaman sonra aynı filmin izlenecek olması aşikardır. çok özel durumlar olabilir... istisnalar kaideyi bozmaz. Kırık testi de su tutmaz !
gözlerinin içine bakmaya kıyamadığınız, yumuşacık ellerine öpücük kondurmaktan bıkmadığınızdır o. tek istediğiniz onunla sonsuza kadar mutlu olmaktır. o sizin için çok özeldir ve hep öyle kalacaktır.
insanlar değişir, atmosferler aynı kalmaz, değişime uğrar. bir zamanlar yanınızdan asla ayrılmamasını istediğiniz kişi artık sizin için herhangi biri olmuştur. kalpteki yerini kaptırırken ' acaba nasıl olurdu? ' sorusu aklınızı kurcalar durur. her şeyin bitmesi ve ilişkinin tarihe gömülmesi için ufacık bir kıvılcım yeterlidir. beklemediğiniz anda her şey sona erir.
bir yanınız onu unutmak, diğer yanınız onu görmek ister. bir yabancıyla olup olmadığını, gülüp gülmediğini, sizi düşünüp düşünmediğini merak edersiniz ara sıra. hatta eski hoş hatıralar gözlerinizin önünden film şeridi geçer. yine de hayatınıza devam etmek istersiniz ve onu unutmak için kendinizi zorlarsınız.
eski duygular artık tarihe karışmış olsa da, hiçbir şeyin eski haline dönmeyeceği beliiyse de, ona sıcak bir selam verir ve ondan da aynı karşılığı alırsınız. olgunluk kapısı açılmıştır, içeri giren sıcak hava sevgiye aittir. artık eski sevgili gitmiş, yeni bir arkadaş gelmiştir.
ulan zaten ayrilmisim neden bi daha barisayim yok bide pilav gunu yapalim...
ustte kardesimin dedigi gibi ayni nehirde iki kere yikanilmaz diyor bi soz daha vardir
bi pilav iki kere isitilmaz tadi kacar..buda o hesap...
mayının yanından geçip gitmişken, aaaa bir şey unutmuşum deyip geri dönüp, mayına bodoslama dalmaktır.
not: zaten anlaşılabilinseydi sıfat eski sevgili değil, sadece sevgili olurdu.
saçma sapan bir şeydir. hele araya yıllar başka dünyalar, başka insanlar girmişse.
gittin bir sürü kadın giyindin üzerine
gittim birkaç dudak izi okudum birkaç ruh
mutlu olamadım
sonra geldin
el ver dedin verdim
denedik tekrar el ele.
ama olmadı
aramıza başka ruhlar mı girdi başka bedenler mi bilemedim
ama hiçbir şey aynı değildi
gittim seni orda eski anılarla bırakarak
en güzeli seni o gün orda bırakmaktı neden yine başladık ki
hayat üzerimizden derin izlerle geçmiş
ne ben geçebilirim geçmişten ne sen
neden tanımadığım birini sevmeyi denemedim ki
en kötüsü sana aşık bile değildim
başka birine aşık olduğum halde denedim
ve kanata kanata kendimi sevmeyi denedim
sen hiç bilmedin ne yazık
sen seni sevdim sandın
ben sadece yalnızlığı sevmiyordum
gittik anıları kirleterek
sustum bir daha konuşmadık...
geçmiş zamanın zorunlu şartlarından dolayı ayrıldığınız sevgili ise ve tesadüf eseri yeniden hayatınıza girmişse en güzel olaydır, daha çok sevilir, değeri daha iyi bilinir, hayatta hiç birşey yolunda gitmezken hayatınıza en büyük anlamı katması hadisesidir.
geçmiş günlere dönme isteğidir. eskide yaşanan mutlu günler unutulamamış, nihayetinde geri dön çağrısına olumlu cevap verilmiştir. hala içinizde ona ait güzel duyguların kaldığının da en açık göstergesidir.
bırakınız efendim fuzuli işler bunlar, boşuna zaman kaybı ama eski sevgilisiyle ayrıldıktan sonra evlenen 2-3 kişi tanıyorum ve mutlular, nikahta keramet vardır derler demek ki doğru.
eski sevgili aynı zamanda eski ve de çok çok yakın bir arkadaşsa oluşması kaçınılmaz bir olaydır. edi ile büdü gibi olmuşsunuzdur, nereye ayrı kalabiliyorsun! her şey yeniden başladığında, ayrılırken oluşturduğunuz o koca enkazın içerisindesinizdir yeniden. güçlü bir yağmalama fırtınasından sonra açan gökkuşağı gibidir, ortalık hüzünlü bir huzur veren buhulardan ve biraz da "neden böyle oldu?" diye yankılanan sorulardan geçilmez.
her şekilde aşk ahmed haşim'in kafiyelerine ve olduramayışlarına benzer biraz. tutarsızlıklar, karmaşa ve anlam bozulmaları. tam da cemal süreya'nın istediği gibi.
binlerce yıldır insanoğlu aşka çözüm bulamazken kendinize bir ara yol açmaktan başka seçenek yoktur. zehirden tat almak gerek. bırakın beslesin. zehir besleyebilir.