Başaramadığımız.. Ne sevgili olmayı başarabildik ne de arkadaş. işin ilginç tarafı aramızdaki o enteresan bağ. Aşk desen bilemedim, saygı hak getire. Adeta nefret ede ede seviyorduk.
Neydi bizi bağlayan, bizi bir birimizden koparamayan?
Ta ki Ekim 2015'e kadar.
Düşman olmanın gereksizliği gibi, arkadaş kalmak da bir o kadar gereksizdir.
Aynı iş yerinde, okulda ya da ortamlarda olabilirsiniz, gerektiğinde merhabalaşmak yeterlidir zannımca.
Bir zamanlar duygu beslediğim, yakınlaştığım, aşk beslediğim adama, " naber yeaaa" deyip uzun uzun konuşmayı anlamsız buluyorum.
Ben yapamam ama yapabileni de kınamam.
Bir tercihtir.
iki tarafın da duyguları sıfırlanırsa bir ihtimal. Gerçekten de hiçbir şey hissetmemeye başlandığında( iki tarafın da öyle olması lazım) arkadaş kalabilirsin. Yoksa sen ya da o sürekli her cümleden anlam ve kavga çıkarır. Gerek yok böyle karmaşalara. Herkes ilk ait olduğu sıfatıyla devam etsin. Sevgiliyse sevgili arkadaşsa arkadaş. Geçişler olmasa daha iyi.
Saçma sapan olaydır. Yeni sevgili bulduğunda o is biter. Çünkü aslında arkadaş kalamamışınızdır. O arada dogabilecek boşluğu kapatmisinizdir.
Sacmalamayalim dostlarim
herkesin görüşüne saygım sonsuz ama şahsım adına hiç mantıklı bulamadığım olaydır. düşman olmaktan bahsetmiyorum ama sonuçta eğer arkadaşın olsaydı arkadaşın olarak kalırdı. belli hislerden sonra hislerin bitmesi onun arkadaş olabileceğini göstermez bana göre.
Mümkün değil. Tecrübe konuşuyor bunu böyle diyen insanlara karşı çıktığım için sürekli denedim hayatımda ama olmuyor, olduramıyoruz. Bir daha da asla denemeyeceğim (büyük konuşmuyoruzdır inş.) Ben istiyorum ki iki yabancı gibi olmayalım bir şekilde bir şeyler paylaştığımız insanlarla ama... Aslan burçları bu işte iyiler bak.