zaman geçtiğinde her şey daha kötüye gidiyorsa unuttuğunu düşündüğün anda küçücük birşey onu hatırlattıysa ve etrafında yalan dolan ilişkilere tanıklık yaptıysan o an bir özlem kaplar içini. eskiler bir bir önüne gelir. aslında eskiyenin sevgili değil zaman olduğunu anlarsın.
eski sevgilinin yeni sevgilisi olduğunu öğrendiğin anlarda daha bir vecd ile depreşiyor o duygular. ah ulan ah da dedirtmiyor değil hani. başıma geldiğinden mütevellit yazıyorum sanırım bunları. yaram varsa demek..
hiç sevmediğini de anladıysan acı ikiye katlanır alkol dibe vurur sigara eksik olmaz ama hiç biri de boşluğunu doldurmaya yetmez ve 18 yıllık yasamışlığın varsa beraber gecirdiğin üç sene büyük bir dönemdir küçücük şehirde adımını nereye atsan ondan izler bulursun ama içteki ses öyle bağırır ki ihanet affedilmez diye yutkunur yoluna devam edersin ard arda yakılan sigara bogar cigerini ama kalbinden fazla acıtmaz.
yahudi züğürtleyince eski defterleri karıştırırmış. zannetme ki o bulunmaz hint kumaşı olduğundan özlüyorsun. sadece yokluktan, yokluktan.
nerde yokluk orda bokluk demişler. böyle dememişlerse de ben dedim oldu.
ben yine sana gelsem, sen yine fotoğraf albümlerini çıkartsan.
çay koymaya gittiğinde denk gelse, o çırılçıplak ve ağlamaklı yüzünün resimleri.
(bkz: bir sigara daha)
aylar önce attığı bir msja denk gelmenle anlarsın;
telefonunu eskisi kadar sık eline almıyorsan ya da telefon faturan eskisi kadar kabarık gelmiyorsa; ay sonu gelmesine rağmen önceki ay aldığın paranın %80'inin cebinde olduğunu görünce anlarsın; şarkı, şiir yazarken eskisinden fazla ilham geliyorsa ya da daha fazla acı varsa yazdıklarında; aynaya baktığında uykusuzluktan göz altları morarmış, sakalları uzun bir adam görürsen anlarsın; damarlarında kan yerine alkol dolaşmaya başladığında anlarsın... daha dengesizsindir artık, daha alıngan, daha duygusal... kendine bile söyleyemeyeceğin bir sırrın vardır artık, özlemişsindir onu...
daha bir saat önce yaşadığım olaydır. Ataköyde gezdiğimiz, dolaştığımız yerleri tek başıma gezdikten sonra kapısının önünden geçerken bir kerecik karşılaşma ihtimalinin bile kalbini yerinden çıkarabilecek güçte olduğu durum.
zordur, hele ki aldatıldıysanız o özlem duygusu birden öfkeye dönüşür. telefon elden sinirli bir şekilde en uygun yere bırakılır ve hemen buzdolabı kapısında bulur insan kendini. velhasıl kilo alınır aman dikkat insan şöyle düşünmeli giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir. ***