saçma sapan bir sebepten ayrılmışsanız hele ki neden ayrıldığınızı ikinizde bilmezseniz ve zamanında çok sevmişseniz insanda garip hisler uyandırabilir. yıllardır üstünden kimlerin geçtiğini yada kimlerin üstünden geçtiğini merak ettirir insana.
kimi zaman ben bu adamla ne yaşamışım der yabancı yabancı bakarsınız sizin için o anın hiç bir anlamı yoktur. kimi zaman yaruım kalanlara yanarsınız. kimi zamanda mazi başınıza yıkılır...
yaşamadım ama gözlemledim. genelde o karşılaşma anında eğer durup biri iki kelam edilirse kesinlikle aradan geçen zamanla ilgili doğrular söylenmez. karşı tarafa "hah bak unutmamış işte" tarzı bir koz vermemeye dikkat edilir. ıssız adam filminin final sahnesi anlatmak istediklerimin görsel olarak güzel bir örneğidir.
Berbat bir durumdur. Aradan uzun zaman geçtiği için ona dair kızgınlıklar ve kırgınlıklar geçmiştir. Normal davranmaya çalışsan da sesin çatlak çatlak çıkar, ellerin titrer. Göz göze gelmemeye gayret edersin. Bir anda müthiş bir özlem dalgası yayılır içine. Nasılsın sorusunu bile beni özledinmi olarak algılarsın. Seni iyi gördüm der. Atlatmışsın demek istedi dersin. Gözlerinin içine bakarsın iyiyim tabi dersin. Sen beni acıtamazsın der gibi. gözlerinde gene o ifadeyi görürsün. Bir zamanlar aşık olduğun o ifadeyi. Bir bakarsın ki bir kız çocuğu tutuyor elinden. Hep olmasını hayal ettiğiniz o kız çocuğu. Gözlerin buğulanır, tebrik edersin içinden binbir kıskançlıkla. Hayat işte der yaşıyoruz. Bildiğin gibi. Konuşacak kelime bulamazsın, iyi bak kendine der ve uzaklaşırsın. Dedim ya berbat bir durumdur. Ağzının içine gene o metalik tad dolar. Gözlerin yaş dolu, başın önünde yürümeye devam edersin. Ağınızda o şarkı....
eski sevgili karşıdan geliyordur.yılların sana koyduğunu belli etmemen gereklidir.yüzüne bakarsın seni tanır.yanına yaklaşır el sıkışacaktır senle. işte tam o sırada kafanı sallayıp selam vermiş gibi yapıp geçersin arkanada bakmazsın.işte o duygunun dayanılmaz hafifliği paha biçilemez.
yanında eşi ya da sevgilisi varken kurulacak ilk cümle;
- burakistan milli takımı'nın en farklı galibiyetini aldığı maçtaki rakibiyle yıllar sonra yeniden karşılaşıyor.
+ ne diyorsun burakcığım? hiç değişmemişsin çok özledim seni.
- enişte bu kızı sakın üzme. üzünce direk kaçıyor lan.
x biz artık gidelim aslı.
- aaa senin adın aslı mıydı laa? ben seni özge zannediyordum.
+ görüşürüz burak.
- görüşürüz özge.
eğer geldiğiniz nokta eski sevgilinin geldiği noktadan geride ise durup iki dakika ben neyi yanlış yaptım diye düşünmenize sebep olacak durumdur. lakin panik yapmaya gerek yok yıllar öncesinde kaldığı için 3 dakika içerisinde unutacaksınızdır. eğer geldiğiniz nokta eski sevgilinin geldiği noktadan ileride ise durup 1 dakika ayyy yazık şeklinde düşünüp geçiştireceksiniz 2 dakika sonra hiçbir şey hatırlamamak üzere unutacaksınızdır. abartmaya lüzum yok.
unutmak için harcanan onca emeğin bir boka yaramadığını anlamaya sebep olur. hadi gelsin yine hayata yeniden küsmeler, depresyonlar. olduğumuz yerde sayıyoruz * .
yıllar sonra görülen sevgili götü başı dağıtmış sevgili olacağından gayet zevkli bir karşılaşmadır. o esnada boş durmadıysan, kendine baktıysan tabi. mal gibi göte göbeğe bağladıysan kendini o benim suçum değil dostum. amin.
Dokuz yıl önce kesinlikle kendime yakışmayan ve kesinlikle kendisinin hak etmediği davranışlar sonucu üstüne bir de benim isteğimle ayrılık kararına vardığımız "ilk sevgilim" diyebileceğim hatun kişisi ile biraz önce avm'de karşılaştım.
Telefonla konuşuyordu ama sanki uzun zaman özür dilemek için kendisini arayan adam ben değildim, napicagini bilmez bir halde görmezden geldim.
Ardından kendime gelince kasada sıra bekleme işini kardeşime devredip onu aramaya başladım ama nafile.
Tek istediğin özür dilemek ama bunu neden istediğimi düşününce de bencillik yaptığını fark ediyorum.
Zira özrün muhtemelen hiçbir anlamı olmayacak onun için, ama ben vicdanımı rahatlaticam ve davranislarimin sebebini ergenligime yükleyip aslında her zaman o iyi çocuk oldugumu hatirlaticam ona.
Yine gönül meseleleri yüzünden istanbul’daki mis gibi işimi bırakıp bir denyonun peşine Ankara ya taşınmıştım. Friendzone Olduğumuzu sonradan anladım. Onun musmutlu bir ilişkisi başladı, benim payıma da onları izlemek. Çiftin yanındaki 3. Kişi diye dalga geçerler ya hah o bendim işte. Bir gece Bestekardayız. Aha bi de ne göreyim? Çivi çiviyi sökermiş diye kalkıştığım her saçma harekatımın müsebbibi. Yıllar öncesi film şeridi gibi gözümün önünden geçmişti. Ayrılmıştık beni otogara bırakmıştı. El sallamıştım yol boyu ağlamıştım. Bi ayrıl bi barış biz olmamıştık. Neyse görür görmez yanımdaki friendzone mun koluna yapıştım sevgilimmiş numarası yaptım. Sonra lavaboya gittim peşimden o da geldi o koridorda birbirimize sımsıkı sarıldık. Bana; “ben seni çok özlüyorum sallinger, başıma ne gelse içimden ne geçse keşke hayatımda olsaydı da onunla konuşsaydık ona anlatsaydım diyorum. Ama aynı hataya bir daha düşmeyeceğim, hayatına girmek gibi bir hata yaparak seni üzmeyeceğim. Senin açıksözlülüğün, taktiksizliğin ben bunları kaldıramıyorum bana sikilmek iyi geliyor galiba” demişti.
Galiba.
