görebilmenin sevinci midir, eski olmanın vermiş olduğu keder midir bilinmez, sadece salya sümük ağlatandır. yastığa sarılmaktır, ışığı açıp sigaraya sarılmaktır.
çok orospu çocuğu bir hissiyattır. çünkü ne kadar ağlarsan ağla o sevgili bir daha dönmeyecektir. ve sen belki başka bir rüyada gene görürüm düşüncesiyle kendini yiyeceksindir.
görebilmenin sevinci veya kabusu ile yapılan eylem. hala seviliyorsa ve özleniyorsa, canlı görmek kadar vurucu etki yapar rüyada görmek. sevinçten ağlatır böyle zamanlarda.
(bkz: sevgilinin ölmesi) kendimi görebildiğim aynamdın kırıldın, buz oldun... eridin kayboldun... kime bakayım, kime güveneyim... seni yaşamak varken... seninle olmak varken... yokluğunda kavruldum... ve bir gün bir kabus gördüm, uyandım korkuyla... sarılıp "hepsi geçti" demek için; sen yoktun yanımda... ve asıl kabus o zaman başladı.
az biraz kestirmek istemişsindir bir nevi dünyadan kurtuluş, şekerleme. ve rüyalar alemi sanki rüya değil gerçek... ter içinde uyanmak. ama yastıkta duran asla ter olmaması. gözlerden akan göz yaşı. uyandım birden ayna tam karşımda duruyordu. gözlerime baktım. kestirme yüzünden değildi bu şişlikler, halimi görünce tekrar dökülmeye başladı yaşlar.