en çok da beraber gidilen bir yerde bulunduğunda hatırlanır. başka zaman olsa asla hatırlayamayacağım şeyleri, mesela hangi masada oturup ne yiyip içtiğimizi ne konuştuğumuzu bir video gibi önüme koyar bu. o yüzden her zaman farklı kişilerle farklı yerlere.
dibi görünmez denen alkolün dibinde dinmez denen gözyaşlarının eşliğinde silinemeyen fotoğraflara bakıp bakıp bitmeyen anıları düşünmektir. cevap verilebilecek milyon tane soru varken karşısında susmakla yetindiğiniz o soru gelir sadece aklınıza;
eski sevgiliyi hatırlamak yenisi yoksa eğer acınası bir durumdur..yeni sevgili varken eski sevgiliyi hatırlamak ise biraz yazık dedirten cinsten bir durumdur.gerçi her halükarda durumu sıkıntı olarak algılamaktan çok yok saymak yada umursamamak daha iyidir eğer ki sevgilinize haksızlık yaptığınızı düşünmeyesiniz.çünkü ex-i hatırlamamak için kasmak onu daha çok düşünmeye sebebiyet vermektedir.ama sanırım yine de karşılaştırma yapmadan duramıyor insan iyi kötü ya da bu skaladaki her durumda herhangi bir şekilde bir yerden akla geliveriyor bazen..
iki gündür geceleri uyumamama sebebiyet veren olgu.Uyumak istiyorum,gözlerimi kapatıp huzurla.Sen varsın her tarafta kaçamıyorum.inatla dönmüyorsun.Keşke zaman benim saatim olsa.Beni sevdiğin zamanlara alsam yılları ayları ve saatleri sonra pili çıkarıp yoketsem.
o kadar çok şey vardır ki eski sevgiliyi hatırlatan... bazen beraber bindiğiniz bir otobüs... bazen gittiğiniz bir sinema, bazen eğlendiğiniz bir mekan, bazen onun cep telefonu melodisi... hiç ummadığınız bir yerde çalan şarkınız... yoğun bir duygu seline kapılırsınız... anlatmak, ifade etmek gerçekten zordur, kolay değildir... bir melankoli dünyasına dalarsınız... içiniz burulur... bir sürü şey aklınıza gelir... o an için hayat duruyor gibi olur. belki bir tebessüm yüzünüzde, belki de sulanan gözlerle yürümeye devam edersiniz... zordur, zor.