eski sevgiliyi hatırlatan şeyler

    162.
  1. trenlerdir. hep onlara bakardı. *
    40 ...
  2. 3.
  3. zamanında ''bu bizim şarkımız olsun'' denilen şarkı.
    17 ...
  4. 14.
  5. parfümü,arkadaşları,eski mesajları,kıyafetleri,son öpüşü,son bakışı,son sözü..
    16 ...
  6. 10.
  7. Zamaninda O'nun hakkinda sayfalarca hic usenmeyerek yazdiginiz gunlugunuzun kah gozyaslarinizla kah mutluluklarinizla dolu sayfalari...
    14 ...
  8. 7.
  9. onla sık gidilen yer hiç bir zaman akıldan çıkmaz ve hatta yeni sevgiliyle oraya gidemezsiniz bile, raslamak deil sorun eski sevgiliye; sadece bir büyü vardır orda o kadar.
    14 ...
  10. 1.
  11. acilen kurtulunması gereken şeyler topluluğu
    13 ...
  12. 2.
  13. eski sevgiliyi unutmak için edinilmiş yeni sevgili de bu topluluğa dahil olabilir bazen
    12 ...
  14. 12.
  15. onun yastıkta kalan kokusu,ev,çaya atılan şeker sayısı,my immortal,birlikte gidilen yerler,dinlenilen şarkılar,yapılan salak şakalar,espriler,amore kelimesi,tek kişilik bir yatakta iki kişi yatmak,acı çekmek,yaşamak ecc...

    (bkz: bana herşey seni hatırlatıyor)
    (bkz: uzaktaki sevgili)
    11 ...
  16. 54.
  17. yıllar önce kitabın arasına sıkıştırılmış bir resimdir.

    bereberligimizin başlarında senden resmini istemiştim.niyetim seni görmediğim günlerde, cüzdanımdan resmini çıkarıp özlem gidermekti; oysa resmine her baktığımda senin özlemin doğdu yüreğime.
    her zamanki muzurluğunu resmini verirken de yapmıştın. bana " resme tersten bak. resmime ters bakmak suratımı daha güzel gösteriyor" demiştin. o an dudaklarındaki muzur gülümseme, benim resmine her baktığımda dediğini yapmayan dudaklarımdaki muzur gülümsemem olmuştu.
    yıllar geçmişti. ben evlenmiştim. senin ne yaptığını nasıl olduğunu çok düşünmüştüm. ayrılmak istediğimi söylediğim an masadan kalkıp, hayatımdan da çekip gitmiştin. o günden sonra seni ne görmüş, ne haberini almıştım.
    geçenlerde eşimle sohbet ederken, bir yazarın kitabını konuşuyorduk. yıllardır elime almadığım kitabı kitaplığımdan aldım. ayaktaydım. eşim yanımdaydı. kitabın içinden bir şey düştü. sonbaharda ağaçtan yavaşça düşen sarı bir yaprak gibi yere kondu. senin resmindi. ters görüyordum yüzünü. meğer sen ne kadar güzelmişin, meğer sen ne kadar özlenen bir kadınmışın. keşke dedim senin dediğini tutup resmine ters baksaymışım. o muzur gülüşüne o, an dudağıma geçirdiğim dişimle, yaş dolmuş gözlerimle baktım.
    o an dünyanın en güzel kadını sendin.
    10 ...
  18. 8.
© 2025 uludağ sözlük