Görmesem daha iyiydi seni orada o gece
Aradan yıllar geçti silinmedin hafızamdan
Her gece gibi bir geceydi seni görene kadar
Birer birer çıktılar yerlerinden hatıralar..
hatıralar..unutulmaz..
Duygularıma esir oluyorum seni görünce
insan bin kere mi yanıyor bir kere sevince
Ruh bedenden ayrılıyor çekimine girdim
Bir kere daha yandım ama canım gördüğüme sevindim
Duygularıma esir oluyorum seni görünce
insan bin kere mi yanıyor bir kere sevince
Ruh bedenden ayrılıyor çekimine girdim
Bin kere daha yanarım sana canım gördüğüme sevindim.
'eski'dir artık sevdicek kavramı değişmiş , gömülmüştür geçmişe. görülse de görülmese de ne değişir eskidir o artık eskimiştir en az diğeri kadar.
edit:ölsene bakışı atılır daha çok yanında sevgilsiyle görülmüşse hele de .
eğer cıvık olmayan bir ilişkiniz varsa: eski sevgiliniz sizi görmediyse, kendinizi gizlemek istersiniz. uzun uzun seyretmek istersiniz; sizi çok bezdirmiş olsa da bir şeyler bulursunuz. aynı besteyi sanki farklı şekilde dinlersiniz bir an. geçmiş gelir gözünüzün önüne; geçmişte gelecek için kurulan hayaller. ağlamak istersiniz; belki üzüntüden, belki pişmanlıktan, belki de niyeler içinde boğularak.
eğer cıvık olmayan bir ilişkiniz varsa ve göz göze geldiyseniz: ayna gördüğünüzü hissedersiniz bir an için. gözlerin içine çok kez daldığınızı hatırladığınızdan olsa gerek bu, boğar insanı derinden derinden. ve... *
aynı şehirde olduğu zaman sıkça başa gelendir .beraberken ansızın karşılaşalım istersin denk gelmez ayrıldıktan sonrada nereye gitseniz burnunuzun dibinde biter.
eğer eski sevgili ile bi "merhaba" olsun kalmışsa arada o merhaba denir ve geçilip gidilir. lakin bir kavga gürültü durumu varsa ve o sevgiliye duyulan sevginin yerini nefret almışsa; işte o zaman bi ters bakma durumları bi abartılı mutlu görünme oyunları filan hasıl olur. aslında hepimiz biliyoruz ki ne oun ne de bizim hayatımızda değişen birşey oldu ikimiz de aynı yerdeyiz sadece yanyana değiliz ama herşekilde de onu görmek hele ki başka birinin yanında görmek zordur...
unutamadığınızsa bu sevgili garip bir mutluluk ona eşlik eden tarifi imkan dışı bir heyecan ve ciddi bir taşikardi...hemen iyi ve hatta harika görünme çabalarına girer insan.gözlerini kaçırarak mutsuzluğunu ya da hala onu ne kadar özlediğini belli etmemeye çalışır. kendisine sonradan eklendiği çok belli olan bir ses tonu , kendine aşırı güvenme halleri ve gereğinden fazla abartı bir neşe....sonra evine gittiğinde ise anıra anıra ağlamalar.ve daha kötüsü bunu kimseye söyleyemediğin için gizli ağlamalar; banyo yaparken su sesine güvenerek bunlardan biri...
selamsız geçilmez...o kadar günlerin ardından mutlaka hakedilmiştir bir merhaba.çok kısa da olsa içinde kalıp söyleyemediklerini bile söylersin sen ne kadar gizlesende gözlerinle...
bilirsiniz kesin gelecektir o konsere, kesin gelmiştir, ama o kalabalıkta birbirinizi görmeniz nasılsa mümkün değildir, biraz sıkıntılısınızdır, ama yine de kafanız rahattır. üzerinden çok zaman da geçmiş olsa ne sizin , ne de onun yeni bir sevgilisi vardır ve siz aslında çok da emin değilsinizdir onu unutabildiğinizden. onunla yarım kalmış şeylerin acısı gelip otururken yüreğinize zaman zaman, tam da o anda şimdi o konsere beraber gelmiş olma ihtimali düşüverir aklınıza. sizin şarkılarınızdan biri de vardır grubun şarkılarının içinde, hani ipod'unuzda denk geldiğinde tereddüt etmeden atladığınız, ya da soğukkanlılıkla sözlerine yoğunlaşmadan ruhsuzca dinlediğiniz. o da çalacak mı diye düşünürsünüz. çaldığında ne hissederim acaba dersiniz. sonra yerde çimlere güzelce oturmuş, dizlerinizi karnınıza çekip ellerinizi üzerinde bağlamışken, eşlik ederken şarkılara, önünüzdeki bira standının sırasında birini görürsünüz o kalabalıkta, suratı diğer bütün suratlardan farklı, geçip gitseydi ya hay aksi, durur bir de dakikalarca önünüzde sırada. yanına gitmek istersiniz, hayır olmaz çünkü bilirsiniz ki sizinle konuşmak ona çok acı veriyordur, ağzından duymuşsunudur bunu, son bir kez bencil olmaz ve içinize sıkışan bütün hislere rağmen gitmezsiniz yanına. kafanızı biraz geri çekip karanlığa gömülürsünüz ki tesadüfen görüvermesin sizi, kaçmasın tadı, oysa gözyaşlarınız akarken bilirsiniz ki o da en az bir kere geçirmiştir aklından sizinle olma ihtimalini o gün o yerde. sıra ilerler, gözyaşları akar, eski sevgili izlenir, yürek paramparça olur, ne yanına gidilebilir, ne kafa başka tarafa çevrilebilir, akıldan onunla ilgili ne kadar güzel şey varsa geçiverir, karar verdim sandığınız tüm kararsızlıklar bir anda yoksa? ile başlayan cümleler halinde aklınızda beliriverir, sıra ilerler, gözyaşları akar, biralar alınır, ve eski sevgili kalabalığa karışır...
gördüğünüz an kendinizi kaybedebilirsiniz. gözünüzün ucuna bir perde inip seviştiğiniz günler gelebilir. lakin "baya çirkinleşmiş" diyerek birazda olsa teselli olabilirsiniz.
çıkma karşıma dedim ben sana. istemiyorum senin yüzünü görmek. göz bebeklerin defalarca vuruyor yüreğime. yukarı doğru bakıyorsun ya bana, en çok da o acıtıyor canımı.
sana kızgın değilim. ama seni görmek istemiyorum işte çünkü biliyorum ki senden uzaklaşmamın tek yolu bu.
bırak da gideyim ben. çıkar şu gözlerini içimden de gideyim.
göz, kalp ve beyin arasındaki iletişimin kopup kopup bağlanmasıyla meydana gelen karmaşanın getirdiği saçma bi panik gelir önce. ardından sıcak basar. konuşamazsın, gülümseyemezsin, bir yöne hareket edemezsin. milyonlarca kelime akar aklından hatıralarla, özlemle. yakındır ama yakın olmasından çok uzaktır. uzanmak istersin uzanamazsın. dokunmak istersin dokunamazsın. kokusunu akciğerlerin patlayana kadar içine çekmek istersin, ta ki o esnada nefes alamadığını farkedene kadar.
yolda hiç tanımadığınız insanlara bakarken ne hissediyosanız aynısını hissedersiniz tek fark eski sevgilinin adını bilmenizdir ama bazen eski sevgiliyle karşılaşınca aşkım diye yeni sevgiliyi göze sokma girişiminde bulunulabilir.*
ister kötü, ister arkadaşça bi ayrılma olsun; beraber geçirdiği zamanlar aklına gelir insanın. o kişiyi gerçekten sevdiysen; tartışmalar, kavgalr unutulur.gördüğün an, onu ne kadar özlediğini farkedersin.güzel anıların canlanır bir an için.
onu karşınızda ilk gördüğünüz an donakalırsınız. zaman durur sanki filmlerdeki gibi, o an her saniyenin daha yavaş geçtiğine yemin edebilirsiniz. yanınıza gelir, yılların hatrına "merhaba" demek ister. yaklaştıkça dizlerinizin bağı çözülür sanki. kendinizi daha güçsüz hissedersiniz. gömüldüğü mezardan çıkmak için tırmalar içinizi duygularınız ama bastırmaya çalışırsınız var gücünüzle. an ve an yaşlanırsınız...
yaklaşır iyice; bir zamanlar aşkla baktığınız insanın kokusu çarpar burnunuza. masumca yanağına değer yanağınız... içinizde dev dalgalar, gelgitler... içinizde bir mengene kalbinizi sıkan! içinizde bir şarkı, susmayan:
vazgeçtim gözlerinden,
vazgeçtim sözlerinden...
ah bu koku, bu ten, bu dokunuş
ah bu delilik* sarsar bedenimi! yok olmak zamanı şimdi...*