olamayacak durumdur. haydi özlem hissetmeyecek şekilde bir ayrılık olduğu düşünülsün, yahu kin ve öfke de birer hissiyat değil midir? diye sorar insan. illa ki bir şeyler hissedilir o an, iyi veya kötü. sokaktan geçen yabancıya karşı bile "ne giymiş", "niye öyle bakıyor", "ne biçim yürüyor lan bu" vesair iyi ya da kötü şeyler geçiyorsa kafasından bir insanın, zamanında hayatında olan bir insan için de illa ki bir hissi olacaktır.
kalbi duran ve beyin kanaması geçiren bir insanın hissetmesini bekleyemezsiniz.
boyutlar arasında savrulup duran ruhu ile zavallıcık, bu badireden sağ çıkarsa ne mutlu ona.
mutluluktur. bana olmuştu. çocukla çıkıyoruz. herşey on numara seviyorum seviliyorum. beni görebilmek için uzaklardan geliyor vs. ama arkadaşlarımın hepsi diyor işte o sana göre değil bir kere tip olarak yakışmıyorsunuz işte onda ne buluyorsun vb. gibi birçok cümle. gün geliyor ayrılıyorsun ama o da ne unutamıyorsun ağlıyorsun sızlıyorsun. hep birgün döneceğini umuyorsun. her bayram her kandil ondan mesaj beklemekle geçiyor. dualarında o var. bir gün geliyor gün olup devran dönüyor dualar kabul oluyor belkide tam 2 yıl sonra. görüşmeye gidiyorsun ve hiç heycanlanmıyorsun. çünkü görüyorsun ki zaman sana çok şey katarken o olduğu yerde saymış. konuşcak 2 kelimeniz bile yok. o gözünüzün içine bakıyor sizin ise rahatlığınızda ve kendinize güveniniz inanılmaz rahatlık veriyor o heycanlanırken onu rahatlığınızla eziyorsunuz. cidden yaşanılası birşey herkesin başına gelir umarım..
kendine söylediğin yalandır. "aaa şu kız için zamanında ağlamıştım, evet onun doğum gününde istediği hediyeyi almak için x yapmıştım, bir gece kavga ettik diye 10 tane tekila üstüne bira üstüne daha... içip sabaha kadar kusmuştum ama şimdi hiç bişi hissetmiyorum kim ki bu ?" hadi len ordan. yeni sevgiliniz megan fox da olsa anılar hiç bir zaman rahat vermez insana.
aslında sevgili olmamış olmaktır. dilinde aşk aşk aşk diye gezerken aslında aldığı fitilin etkisiyle oluşmuş mide krampları geçirmiş olmaktır.
uzun uzadıya anlatmak istenmeyendir;
siz insanlar!
insan oluşunuzdan uzakta aşkı arıyorsunuz. oysa her kendinizden uzakta bulduğunuzu sandığınız aşkta, daha da özlüyorsunuz aşkı.
ben, sen, o...
fark yaratmıyor.
eğer bir insan, ben eski sevgilimi gördüğümde hiçbir şey hissetmiyorum diyorsa şayet;
o kişi, asla sevmemiş aşağılığın tekidir.
garip bir duygudur yada duygusuzluktur.eskiden gördüğünde başını döndüren, midene kramplar girmesine neden olabilen insanı yıllar sonra gördüğünde bir bakarsın ki hiçbir şey yok. Anlaşılır gibi değil, ya hu insanın biraz kalp atışı hızlansın ama yok. aynı insanın zaman içinde farklı algılanması durumu. Bilim insanlarına sesleniyorum araştırın yahu şu durumu.