sevip sevmeme derecenize göre değişen olaydır.
şahsen ben gördüğümde beynimden kaynar sular boşalmıştı.aklınıza gelir o eski günler bir zamanlar size aşkım diyen insan artık başkasına aşkım diyecekti.
kimin terkettiğine bağlı olan bir durumdur. eğer siz kendinize uygun görmemişseniz durum koy göyüne rahvan gitsinden öteye gitmez. ama eğer sevip de terkedildiyseniz. (bkz: tekel) (bkz: anathema) (bkz: sigara) (bkz: depresyon)
normal bir durumdur. her "eski sevgili" insanın kalbinde hançer yarası olarak durmaz. eğer ki sizin yanınızda da sevgiliniz veya eşiniz var ise hiç iplenmemesi gereken durum.
yaşanmış bitmiştir sonuçta. insanların geçmiş ilişkilerinden gelecekteki ilişkileri için dersler çıkarttıklarını düşündüğüm için tebessüm bile edilebilir. misal geçmişte size yapılan ya da sizin yaptığınız bir yanlış sonraki ilişkilerinizde dikkat edeceğiniz bir husustur. bu da ilişkinin daha sağlıklı yürümesini sağlar. o yüzden acı hissetmeden teşekkür edip geçin efenim.
bir an eski sevgilinin ne denli maloz bir yapıya sahip olduğunu hatırlatan, yanındaki başkasına ince ince acıyarak üzülmenizi sağlayan olaydır.
(bkz: ben yandım sen yanma)
buna göt olma denir. isterse aldatsın bunu gören kız ama ona öyle bir girerki o an. belli etmez ama 100 metre ilerde zırlamaya başlar. başlar ki ne başlar...
keser döner sap döner ama gün gelir hesap döner.
ilk bakışta benden yakışıklı mı diye akıldan geçirilir.daha sonra ince ince süzülür ama tabiki baktığınız görülmemeli.size doğru atılan bir bakışta kıza sanki hareminden ayrılan bi kız gibi bakılmalıdır baş dik tutulmalıdır.
sonra kızı nası yiyodur lan bu ibne diye bi düşünülür.sonra eski anılar.sahi niye ayrılmıştık biz bunla?
tabi ya bunun için terketmişti beni.
belirtileri: biz toz bir sis bulutu kaplaması, kulakları sağır eden çığlık sesleri duymak, görmede bulanıklık, algıda zayıflama, ayakta durma zorluğu ve yalpalamalar, nefes darlığı, kalp ritminde bozukluk, dayanılmaz mide ağrıları. ayrıca bunu yaşama ihtimali bile halen mideye ağrı girmesine sebep oluyorsa eski sevgili unutulamamış demektir.
ilk defa gözlerinizin gördüğü için tanrıya küfrettiğiniz andır.
hani bilirsiniz; ayrıldığınız zaman sevdiğiniz kız artık sizle değildir.
bilirsiniz; o artık başkasını sevebilir. kafesinin kapağı artık açıktır. istediği zaman uçabilir.
bilirsiniz ki; gönünü çalabilecek ortada yüzlerce hırsız onu beklemektedir.
bilirsiniz; o da başkalarının gönlünü illaki çalıcaktır. onun için hayat devam etmektedir.
bilirsiniz; sizden ayrıldıktan sonra sizi, sizin kadar düşünmeyecektir.
bilirsiniz ki; daha önce sizin tuttuğunuz o elleri başkası illaki tutacaktır, öptüğünüz dudakları başkaları öpecektir, o güzel bedenini başkası sarmalayacaktır ve en acısı sevdiğiniz kalbi artık başkaları sevecektir.
bilirsiniz ama kendinize bile itiraf edemezsiniz. ta ki onu başkasıyla görene kadar. gerçekler hiç bir zaman gözünüze bu kadar acıtarak canınızı sokulmayacaktır. işte o an hayatın devam ettiğini, sizin ise hala ayrıldığınız günde kaldığınızı anlarsınız. yaralarınız hiç kanamadığı kadar o an kanar. bırakın kanasın zaten. bırakın içindeki zehir aksın gitsin artık.
keşke dersiniz içinizden. sessiz bir şekilde haykırarak. "keşke!" keşke bu kadar gerçekleri görmek can yakmasa. ama malesef hayatın karanlık yüzünü gösteren, sizin de görmeniz gereken bir durumdur bu. ne kadar "şerefsizce" de gözükse hayat işte bu kadar acımasız.
hiç bir şey hissettirmeyen olaydır. okuldan çıkılır, mal mal durağa doğru yürürken, kafanı kaldırıp bi bakarsın karşıdan o ve yanında salak bi kadın elele gelmektedir. ilk önce kısa bi şaşkınlık yaşar ardından gülümsersin. sonra o mal insan kadının elini bırakıverir ve arkasını döner hızlı hızlı yürümeye başlar.. o anda kadının haline mi, kaçan mal sevgiliye mi yoksa kendine mi gülesin karar veremezsin ve yürümeye devam edersin.
