sevdiysen adam gibi, delikanlı gibi, olmadıysa bir şekilde ayrıysan ondan ve bu durum başına geldiyse pis koyar insana. yaşamışlığım vardır. içindeki en büyük yaradır, onu o kişiyle görmek. o yarayı her yanlız kaldıgında, arabesk bir şarkı duydugumda kaşırsın. izin vermezssin o yaranın kapanmasına, acıtsada canını.
eğer ki gerçekten sevdiyseniz çok fena halde koyar insana bu olay. bütün yaşanmışlıklar gözünün önünden film şeridi gibi geçer insanın, tanışmadan önce o kalbi yerinden oynatan bakışmalar, tüm cesaretinizi toplayıp ona çıkma teklif edişiniz, ilk elini tutuşunuz, ilk öpüşmeniz,... sonra o cafeden çıkar ve karlı bir istanbul akşamında evinize doğru giderken hayatın devam ettiğine kendinizi ikna etmeye çalışırsınız, ölmez yaşarsınız, ya da sadece nefes alırsınız.
eski sevgili hala düşünülüyor ve seviliyorsa görüldüğünde ölümü dünyada yaşamak olur, ama artık düşünülmeyen bir eski sevgiliyse vız gelir tırıs gider.
unutulmuş ise eski sevgili, pek bir anlam ifade etmez başka biriyle görmek. ama hala kalbinizde yeri varsa ve de siz onu en yakın arkadasınızın yanında gayet samimi bir şekilde görüyorsanız, o zaman akla hayale sığmayacak şeylerin olması pekte şaşırtmaz.
ilk başta bir ağırlık hissetse de insan göğsünün tam üstünde *, zamanla alışır bu duruma. gördüğü hem cinsi kendisinden boy, yüz güzelliği, zeka, yetenek gibi belirleyici özelliklerin en az üçünde gerideyse; göğsün üstünde hissedilen ağırlık katılarak gülmenin verdiği acıdır...
