eski sevgiliye şiirler

entry20 galeri0
    1.
  1. bir fotoğrafa

    Karşımdasın işte...
    Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
    Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
    Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
    Tıkandığım o an,
    Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
    Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
    Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
    Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
    Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
    bitti artık hepsi...

    Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
    Bakış açım belli oldu yine.
    Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
    Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
    Dağlara çarptım her esişimde.
    Yollara küfrettim her gidişinde.

    Demiştim sana hatırlarsan:
    'Önemli olan 'zamana bırakmak' değil,
    'zamanla bırakmamak'tir..'
    Şimdi bana, geçen o zamanın
    Unutulmaz sancısı kalır

    Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
    Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...

    NAZIM HiKMET
    3 ...
  2. 2.
  3. Eğer

    O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
    arkalarında doldurulması
    mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

    Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
    en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

    Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
    yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

    Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
    çalınan birinin kalbiyse eğer.

    Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
    insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

    O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
    hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

    Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
    kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

    Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
    öylesine delice bakmasalardı eğer.

    Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
    kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

    Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
    son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

    Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
    meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

    Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
    beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

    Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
    tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

    O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
    yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

    O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
    son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

    Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
    her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

    Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
    dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

    Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
    namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

    Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
    dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

    Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
    sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

    Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
    kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

    inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
    kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.

    Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
    ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

    Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
    Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

    Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
    Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
    ya canım ellerini tutmak isterse...

    Evet Sevgili,
    Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
    kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
    mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

    CAN YÜCEL
    2 ...
  4. 3.
  5. özledim seni...
    ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
    beynimi uyuşturuyor özlemin...
    çok sık birlikte olmasak bile
    benimle olduğunu bilmenin
    bunca zamandır içimi ısıttığını
    yeni yeni anlıyorum
    Yokluğun,
    Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
    mütemadiyen bir boşluğa
    Sabahları seni okşayarak başlamaları
    aksamları her isi bir kenara koyup
    seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
    oynaşmalarımızı,
    yürüyüşlerimizi,
    sevimli haşarılığını,
    çocuksu küskünlüğünü...
    Nasılda serttin başkalarına karşı
    beni savunurken;
    ve ne kadar yumuşak
    bir çift kısık gözle kendini
    ellerimin okşayışına bırakırken
    Gitmeni asla istemediğim halde
    buna mecbur olduğunu görmek
    ve sana bunları söylemeden
    ''git artık'' demek
    ''beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
    kavuşacaksın mutluluğa''
    demek sana nede zor
    seni görmemek ve belki yıllar sonra
    karsılaştığımızda
    bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
    yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....

    CAN YÜCEL
    1 ...
  6. 4.
  7. şairlerin ve kendilerini şair görmek isteyen kişilerin sayfalar dolduracak sözlerinin üzerinde yer alan başlıktır.kimi zaman şiir yazabilmek içinde eski bir sevgiliye ihtiyaç duyulduğu da araştırmalar sonucu ulaştığım bir gerçektir.şiir yazan biriysen eğer eski sevgiliden iyi ilham perisi yoktur.
    2 ...
  8. 5.
  9. ne güzel şey hatırlamak seni:
    ölüm ve zafer haberleri içinden,
    hapiste
    ve yaşım kırkı geçmiş iken...

    ne güzel şey hatırlamak seni:
    bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
    ve saçlarında
    vakur yumuşaklığı canımın içi istanbul toprağının...
    içimde ikinci bir insan gibidir
    seni sevmek saadeti...
    parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
    güneşli bir rahatlık
    ve etin daveti:
    kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
    sıcak koyu bir karanlık...

    ne güzel şey hatırlamak seni,
    yazamak sana dair,
    hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
    filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
    kendisi değil
    edasındaki dünya...

    ne güzel şey hatırlamak seni.
    sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
    bir çekmece
    bir yüzük,
    ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
    ve hemen
    fırlayarak yerimden
    penceremde demirlere yapışarak
    hürriyetin sütbeyaz maviliğine
    sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

    ne güzel şey hatırlamak seni:
    ölüm ve zafer haberleri içinde,
    hapiste
    ve yaşım kırkı geçmiş iken...

    nazım hikmet.
    2 ...
  10. 6.
  11. yeni sevgilinin boyu uzun
    şimdi belki kuru tuzun
    gribi de çıktı domuzun
    senin de çıkmış boynuzun.
    2 ...
  12. 7.
  13. sevgilim ol,
    benim bir parçamsın sen;
    adın eski sevgili,
    sensin hayali sevgili,
    ilk sen oldun sevgili;
    hep sen ol yine sevgili,
    sevildiğin kadar sen de sev beni;
    sevmesen de sen yine de sev beni,
    beni ama beni ama beni,
    ama ben hep seni ama seni ama seni;
    sevdim be seni, seni, seni...
    0 ...
  14. 8.
  15. eski sevgili eski sevgili
    duy beni yedim seni
    hapşuu
    höff!
    0 ...
  16. 9.
  17. eski sevgiliye yazılabilecek ya da okunabilecek şiirlerdir.
    belki de sadece eski sevgiliyi düşündüren şiirlerdir.

    aklıma hemen timur selçuğun seslendirdiği şahane ümit yaşar oğuzcan şiirleri geldi:

    Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
    Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
    Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
    Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın

    ümit yaşar oğuzcan
    ___________________

    Yollarımız burada ayrılıyor
    Artık birbirimize iki yabancıyız
    Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
    Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız
    Her kaderin tesellisi bulunur, üzülme
    insan ne kadar sevse unutabilir
    Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer
    Sen de unutursun bir Gün gelir
    Hiç yaşamamışcasına, hiç sevmemişcesine
    Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi
    O günlerce gecelerce sevişmelerimizi
    Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin
    Hatta bütün yazdıklarımı satır satır
    Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır

    ümit yaşar oğuzcan
    2 ...
  18. 10.
  19. ben yaşadım yaşayacağımı geride kalanlar birer hiç,
    sen kendi dalgana bak otur bu kelimelere soğuk bi de su iç,
    hayat zor evet ama ne yapasın umut bizim mahalleden bir piç,
    hadi şimdi al bunu da gizemli bir yerde iç...
    1 ...
  20. 11.
  21. soğudu artık bu beden
    ölümü bekler derinden
    kendi mi düşer sahte
    yüzündeki gülüşler

    içimdeki acıdan kurtulamam
    tuz olur yalnızlığın matemi
    seni ararken kaybederim
    öksüz kalmış benliğimi.
    0 ...
  22. 12.
  23. Uyuyordu
    Terk ettiği adam ağlarken
    Alkol gözlerini doldururken
    Kalbini taşırırken
    Uyuyordu
    Renkli, mutlu, sonsuz rüyalar görüyordu
    Kırıp bıraktığı oyuncak
    Tığ gibi hayat yumağının içinden geçerken
    Gece gibi siyahını yayarken
    Ağlarken, içerken, o
    Uyuyordu
    Nefes, binlerce derece sıcaklıkta girerken bedene
    Düşüncelerin kaybolması kadar,
    Konuşmak kadar zordu
    Uyumak
    Uyuyordu
    Uyumazken başkaları
    0 ...
  24. 13.
  25. Şarkı türkü söylerdik birlikte
    insan özlüyor bıraktığını geride
    Manasız hüzün gelir içime
    Dayanılmaz olur aşık garibe
    inanmazsın ama unutamamışım içimde

    Sanmıştım senle sürecek bütün ömrüm
    insan olan unutamaz hepsini gördüm
    Karakterimden emindim kimsede yoktu gözüm
    Tuhaf gelir amma tek sana verdim üzüm
    iyiydim hoştum galiba seni üzdüm
    Rahat ol sevdiğim seni rüyamda gördüm

    Gitmekmi zor kalmak mı derler
    inanmıyorum buna aşıklar hep severler
    Tamam gideceksen bana haber ver

    not:4+7 duraklı yazıldı.* *
    (bkz: akrostiş)
    1 ...
  26. 14.
  27. aşkın orta yerini açmışsın medeniyetten uzak
    iki terli hayvan gibi ağızlarımız ıslak
    yatağımız yorganımız
    sensin
    ey tanrısal dipsiz kuyu
    seni gidi küçük kaygan organ

    ben ona sana hayran hayran bakarken
    sen beyaz çarşafın üstüne akan
    kızlığını seyrediyorsun
    bakma gözlerinle öylesine sorgulu
    ağzını oynat bana istediğin her şeyi sor

    fısıltılarla yaklaşıyorum dudaklarına
    nefesin kan kokuyor

    senden çok ben kanadım sevgili
    haberin yok
    yaralarım hiç kurumuyor
    0 ...
  28. 15.
  29. yorgunum gücüm tükenmiş
    sesim az ellerim çaresiz
    sen hiç benim gibi düştünmü
    yüreğimde gece bitmemiş
    yolumdan yağmurlar
    sen hiç hayattayken öldünmü
    mutsuzluk biriktirdim
    küçük küçük kumbaramda
    bak hayallerim bile
    başka hayatlardan bozma
    karanlık odamda önümde yanlışlarla
    pişmanım ne yer nede gök farkında
    solumda sağımda kırıp döktüğüm her yanımda
    büyüdüm düşlerim küçüldü
    sucum yok cezam bitmez
    sen hiç kendine hapsoldunmu
    cocuktu eskıden ellerim
    dokundu değişti sözlerim
    sen hiç sabahlardan korktunmu
    mutsuzluk biriktirdim
    küçük küçük kumbaramda
    bak gizlikonak.com hayallerim bile
    başka hayatlardan bozma
    karanlık odamda önümle yanlışlarla
    pişmanım ne yer ne gök farkında
    solumda sağımda kırıp döktüğüm yanımda.
    0 ...
  30. 16.
  31. Kalsaydın,
    Ardına dönseydin son bir defa,
    Razıydım.
    Eğer,
    Eğer kalsaydın.
    Kalıp ellerimi bir daha tutsaydın,
    Yani,
    Yani kalsaydın,
    Bir kez daha gözlerime baksaydın,
    Razıydım.
    Hani dursaydın.
    Hani adımlarında bir tereddüt bulsaydım
    Razıydım...
    0 ...
  32. 17.
  33. gecenin bir yarısı

    evden çıktım, gecenin bir yarısıydı
    sensiz sokaklara yağmur yağmaya başladı
    hızlı yürüdüm sana kavuşmak için
    sen dediğim sizin sokağı görmek için

    yollarda kimse yoktu benden başka
    çöp kutularıyla oynayan köpekler hariç
    yağmuru islatan içimdeki aşka
    inanmıyorsun sen güvenmedin hiç

    gecenin bir yarısıydı sabaha yakın
    evini gördüm pencerene baktım
    beni görmeni istemem bakma sakın
    sokak lambasıyla bir sigara yaktım

    bekledim belki ondakka felan
    uyuyorsan uyanma rüyandan
    bekler bekler giderim kapından
    gördüysen eğer ben değilim yalan.

    royal001.
    0 ...
  34. 18.
  35. ne vakit bir yaşamak düşünsem
    bu kurtlar sofrasında belki zor
    ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    ne vakit bir yaşamak düşünsem
    sus deyip adınla başlıyorum
    içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
    hayır başka türlü olmayacak
    ben sana mecburum bilemezsin.
    0 ...
  36. 19.
  37. SENi
    Uzun zamandır görmeyeli seni
    Bir başka kadın,bir hoş olmuşsun.
    Kollarıma alıp da sarmayalı seni
    Beyaz peynir gibiydin, kaşar olmuşsun.

    Bir Posta Müdavimi.
    0 ...
  38. 20.
  39. merhaba,
    ben herşeyi özleyip,
    geri geldiğinde,
    elimde resminle,
    bıraktığın yerde,
    seni bekleyen adam.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük