Gram bir duygum yok sana veya herhangi birine.
Fakat ezberimde bazı sayılar var. Bunlardan biri telefon numaran. Harbi gereksiz. Ama sayıları kolay ezberlerim ve zor unuturum. Biri de doğum tarihin. Bir başka gereksiz.
iyi kötü bir buçuk yıl geçirdik. Bir buçuk aydır Ayrı olduğumuz halde sırf beklersin diye geçen sene bugün doğum gününü kutlamıştım sıradan bir mesajla. Ben ne kadar ince düşünceliyim ya ahaha.
Ama bugün yada herhangi bir 11 mayısta asla ve de asla kutlamayacağım. Dedim ha hafızamdan silinmeyen şeylerden birisi sadece.
Hayat bana gösterdi ki, iyi ki senden ayrılmışım. Ben seninle normal bir hayatım varken bile mutlu değildim. Geçirdiğim şu son 98 zor günde Olsaydın nasıl olurdum düşünmek bile istemiyorum. Fakat yine de geçirdiğimiz mutlu günler için teşekkür ederim.
Eskisin sen artık eskidin. Hislerim bitti aklımdan da kalbimden de söktüm attım seni. Hala yer etmeye calıstıgını su an tekrar hayatıma girebilmek icin her seyi yapabileceğini biliyorum fakat artık cok gec. Benim icin hata yapan hep geride kalır ve sen bunu göze alıp kendi kendini bitirdin. O kadar hafif hissediyorum ki kendimi. Iliski yasamak bana göre degil onu anladım. Uzun bir sure ilkim sonum olacak gibi cünkü kendi basıma kalmayı cok ozlemisim bu hissi uzun sure yasamak istiyorum.
sana kız mı yok,
bunlar hep tecrübe,
kurtuldum olarak bak,
daha iyilerinle tanışacaksın ,
diyen eş dost aksine o kadar kolay atlatamadım ve son 1 yılım çöp oldu.
insan 2 yıl ilişki yaşamış hemen her gün yanında olduğu insanı nasıl siler ;
beraber hayaller kurduğun, ikeadan evlilik için eşya sectiğin, ailenle tanıştırdığın ,
bir çok konuda ilki olduğun, gözünden sakındığın, tırnağı kırılsa ortalığı yıktığın,
kendine değil ona aldığın, kapısında beklediğin, soğukta donduğun,,
alttan aldığın, göz yaşını sildiğin, şımarıklıklarına katlandığın, öpüşünü hissettiğin,
dokunuşunda huzur bulduğun, ssçlarındaki rüzgar dudaklarındaki gülümseme olduğun biri
seni nasıl unuturdu.
çok güzel bir bir yıldı. sencede öylemiydi bilmiyorum. hatta cevabını merak bile etmiyorum. çünkü o bir yılın sonunda yaşadıklarım düşündüklerim, düşündürdüklerin acıların en büyüğünü yaşattı bana. hayal kırıklarım canımı acıttı. şimdi soruyorsun oturduğun yerden neydi bu düşündürdüklerim diye. bilmek ister misin gerçekten? bunları kaldırabilcek kadar güçlü mü omuzların? sen beni sevmedin bunu düşündüm ben. seven adamın zamana ihtiyacı olmaz. kanayan yaralarımı başkalarıyla durdurmak yerine adam gibi sen sarardın yaralarımı. ama sen zaman istedin haksız yere. olmayacak şekilde. hem de kimden istedin? benden bile değil. beni o zaman boyunca kaybedebilecek olma gerçeği hiç mi soğuk su gibi yüzüne vurmadı? sen hin fikirli birisin bunu anladım şu 1 ayda. nasıl mı? dışarda gezen tozan onlarca kızı yoklayacaksın sana iyi sevgili olur mu diye. olmadı mı? hop orda bir köşede salsolgoz vardı diyecek geri geleceksin ve benim de sana tıpış tıpış dönceğimi sanıyorsun. ama öyle değil be yakışıklı* öyle olmayacakta. ben saf bir şekilde seni düşünürken senin hin aklınla yarışamam.
beni aldattın sineme çektim özür bile dilemedin seni tekrar kabul ettim hayatıma. sonra herşey güzel gidiyor derken bana karşı o saygısız ilgisiz iğrenç hareketlerinle yine bitirdin bu ilişkiyi. ne geçiyordu aklından? yeni bir yıl yeni kızlar falan mı? çok güvenmişsin kendine be çocuğum. sana bunu daha öncede söylemiştim bir kez daha söylüyorum. kimse ama kimse seni benim kadar sevmiyecek. bu kadar net. ve sen bir gün gelecek beni kaybettiğin için köpek gibi pişman olacaksın. o zaman ah ulan keşke arkadaş kalalım demeseydim gel hayat arkadaşım ol deseydim diyerek başını duvarlara vuracaksın. ama işte o gün ben yanında yörende dahi olmayacağım. senden çok uzakta çok mutlu bir hayat yaşıyor olacağım bu da gayet net.
bütün bunların yanında hala sevdiğim gerçeği beni bitiriyor. bu sevgiye layık değilsin. ama ne yazıktır ki layık olan insanları da alamıyorum kalbime. öyle paramparça edip öyle asimile adip gittin ki senden başka kimseyi sevemiyor. sevmeye de çalışmıyor. ama elbet yüreğim bunu da aşacak. bir gün sen yine çaresizce bu yazıları okurken ben sevdiğim adamın göğsünde uyuyor olacağım. hatta benimde aklıma gelecek bu yazdıklarım ve o zamanda senin için bu kadar zaman ayırdığım için kendime kızacağım sadece ama sorun değil. tevrübe bunların hepsi. kimseye ama hiç kimseye beddua etmedim bugüne kadar. ama sana ettim ne yalan söyleyim. merak etme öyle kötü şeyler değil. ve eğer biraz beni tanıyosan o beddualara çok kulak asmaman gerektiğinide bilirsin. ama ben yinede ettim işte.
umarım o çok istediğin zamanıi sorunların halledilmesi için gereken zaman bittikten sonra beni bıraktığın yerde bulursun yoksa zaten depresif olan hayatın iyice zindan olur sana. herşey gönlünce olsun çok sevil ama hiç sevme. nasıl beni sevemediysen benden sonra da kimseyi seveme. şimdi sözcüklerimide alıp yanıma susuyorum. ve son birşey; bir gün hayal ettiğim filmlerdeki o sahne gerçekleşcek. ben sevdiğim adama koşarak sarılacağım ve o da sevdiği kadına* sıkıca sarılacak. ve ben emin olacağım sevildiğimden.
seni kelimelerinden öpüyorum çocuk...
artık sadece bunu yapabiliyorum çünķü. sana yaklaşamıyorum, yanaşamıyorum, arada sırada nasılsın diyemiyorum. çünkü biliyorum sana yakın olmanın yıkıcı etkilerini. oysa ne çok özledim seni, yumuşacık ellerini... artık sadece kelimelerin var, bana olan aşkını da anlattığın kelimelerin...seni kelimelerinden öpüyorum çocuk.
