kış geliyordu yavaş yavaş. yapraklar sararmaya güzel bedenimizi yakan, kavuran sıcaklık yavaş yavaş gidiyordu. içimden düşen her sararmış çınar yaprağına tekme atasım vardı. hava karamsar dolu. yağmur yağsam mı yağmasam mı diye düşünüyordu. o kocaman yapraklarla hafif çişeleyen yağmurlu yol çok uzun gelmeye başlamıştı. ama sevgilinle dolaşsan o upuzun yol belki de sana 2 adım gibi kalacaktı. yağmur yağsada sırılsıklam olsam diye ellerim ceplerimde yürüdüm yalnız başıma. sol kolum boşlukta.
muhtemelen şubat aylarında, kar lapa lapa ama rüzgarsız yağarken ve hava karardıktan sonra. istanbulun iç kesimlerinde bir yerdeyseniz zaten ortaköyde dolaşmak aşırı sarar.
ılık bir bahar havası , gündüz yada akşam hiç farketmez .ılık ılık esen rüzgar, mis gibi çiçek ve ağaçların kokusu eşliğinde sevdiğinle sarılarak yürümek.