Elleri. Biçimli ve çok güzel parmakları vardı.
Gözleri koyu kahve ve badem şeklindeydi.
Sesi çok güzeldi bana ara sıra şarkı söylerdi.
Sigara içişi çok havalıydı.
Yürürken her adımında ayrı bir ego vardı.
Kızınca derin derin nefes alır ve kızdığı kişinin yüzüne bakmazdı.
Utandığı zaman hafif bi gülümsemeyle aşağı bakardı.
Heyecanlanınca gözleri iri iri olurdu.
Kokusu sanki sadece onda varolan bi kokuydu sanki sigarayla karışık tuhaf ama çok güzel kokardı.
ilk pazar günümüz unutulmazdı sabah 6 gibi uyandım saat 11 deki randevumuza geç kalmayayım diye. sonra arabayı iyice temizledim ilk iş hem de sabahın 6.da ardından traş oldum kesilmiş, kısa olan tırnaklarımı yeniden kestim, ayakabılarımı boyadım bu arada hep bağırarak şarkı söylediğimden ev halkı uyandı pazar günü en geç kalkan benim uyandırmamı coşkuyu farketmemeleri imkansızdı. yumurta yemedim, salam yemedim ve az bişeyle karnım doydu zaman akmıyordu. bu arada canım ben uyandım şurdan alayım daha erkende alabilirim dediydim 1 saat kadar işim var demişti. bende banyo, giyinme süslenme faslı bitip buluşma noktasından aldım. mudanya sahile doğru yavaş yavaş giderken onu seyrediyordum. önce sahilde arabadan denizi seyredelim dedi ve sahile gittiğimizde çantasından meyve suyu ve kendi el yapımı turtaları çıkardı. hayatımda o kadar duygulandığımı ve kendimi mutlu hissettiğim bir anı hatırlamam.
arada çıkan kalın sesi,
beyaz teni,
al yanakları,
gülerken hıçkırır gibi ses çıkarması ve o koca gözlerinin kaybolması,
ve en önemlisi beni sevişi.
üzdük be sözlük hak etmeyenleri üzdük. baş tacı edilmesi gerekenleri üzdük. kendi elimizle ittik kenara.