zor bir günün tam ortasında, içte fıtınalar koparken bir sıcak liman arayan insanın son çaresi olarak attığı ve sonucunda onu yalnızlığa bir adım daha iten mesajdır. (bkz: hayata dair iç burkan detaylar)
asla unutulmayacak eskimeyen eski sevgiliye kanadı kırık bir kuş edasıyla atılan mesajın, cevapsız kalması durumudur. anlayana bu da bir cevaptır. ama susturan bir cevaptır.
"vay be . bir mesajlık hatrımız bile yokmuş" dedirten olaydır .
akabinde şu şekilde bir düşünce gelir aklına.
"lan cevap vermediğine göre yeni sevgilisile beraber. lan elleri dolu da ondan mı cevap veremedi. lan benden başka birisinin onu okşaması düşüncesi bile iğrenç.. lan yoksa yatakta olmasın bu o yeni p.çle . ulan . sen kaçırdın kızı .elin oğlu takılyıo. lan hemen art niyet aramıyayım. belki de sevgilisinin yanında yazmaıyordur. belki de konturu yoktur. ulan kesin elleri dolu. sevişiyo bu...."
böyle gider bu düşünce. ve o mesaj gelene kadar devreler yanar kişinin. büyük ihtimalle de cevap iki üç gün sonra gelir sertçe.
"beni bir daha arama".
işte o an golden shot yapmıştır hatun kişi. bitmiştir, gitmiştir, yitmiştir eski sevgili. sen kaçırdıgına yanarsın o kadar.
bir süre ondan cevap gelmeyeceğine değil de; hatların yoğun olduğuna, mesajın iletilmediğine inanılır. telefon açılıp kapanır, bi yakın arkadaşa mesaj atılır, ondan hemen cevap gelmezse o aralıkta "hatlar yoğun abi" şeklinde söyleyenin bile inanmadığı cümleler kurulur. velhasıl uzun bir zaman dilimi geçip deneme mesajı atılan akadaştan da cevap geldiğinde durum anlaşılır.
Ya kusura bakma, 'Lydea' diye kayıtlı da hangi Lydeasın sen * ? tarzında bir cevap gelmesinden çok daha iyi bir durumdur. Tepkisiz kalarak tepkisini göstermiş olsun en azından, bırakınız cevap yazmasın.