keşke bunca zaman bir kere neden diye sorsaydın. yazık. geçen bunca zamana, güne yazık. sen benim en değerlimdin, en yakın arkadaşımdın. en çok korktuğum şey sana olan sevgimin bir gün öfkeye hatta nefrete dönüşmesiydi. bu hislerimi bir gün kaybedeceğim korkusuyla son bir kez dile getirmiştim her şeyi, sana bir sene sonrasında ulaşacak bir şekilde yazı yazmıştım. sana kızarım, öfkelenirim ama asla nefret etmem sanıyordum. ama her şey gibi bu da mümkün olabilirmiş bir gün."hep sevcem ben seni, ben sana demedim mi, sevme desen bile severim diye" demiştin bana. her seferinde kendimi açıklamaya çalıştım, yalvardım neredeyse. ama bırak sevmeyi,arkadaş kalmayı, tanıdık kalmayı bile beceremedik. seni sevdiğimi bile bile beni bu duruma ittin. gerçekten söyleyecek hiç bir şeyim yok bundan sonra sana, bu da son olacak.
ona ilk ve son kez söylediğim yalanın doğrusunu anlattım , bundan bir öncekinde de (şaka değil harbi gerçek) rüyamda gördüm , iyi misin diye sordum cevap vermedi , hadi her şeyi geçtim de ulan seni merak edip biri halini hatrını soruyorsa niye cevap vermezsin ki ?
düşman dediğim adam bana böyle böyle dese , ulan seni rüyamda gördüm biri seni öldürüyordu çok dertlendim seni ben öldüremedim diye sağ mısın ölü müsün yazsa valla ona bile iyiyim lan merak etme yazarım ben , iyi kötü bir yaşanmışlık varken ortada , bir zamanlar seviyorum dediğin adam ayrılığın üstünden 2 hafta geçtikten sonra iyi misin bari onu söyle bileyim başka bir şey yazma diyorsa onu da yaz bi zahmet amk elin kopmaz yazınca.
başın sıkışırsa haberim olsun elimden geleni yaparım demiştim. bende öyle dedi ve 3 sene sonra kocasının feysbuğundan beni ekledi. ego budalası pislik. madem evlendin ne burnuma sokuyorsun. ne yapıyim tebrik mi ediyim?