eski sevgiliye dair sadece ondan artakalanlarla yetinebilmek. senden ayrılalı tam 3 yıl oldu. senden sonra yerini hiç kimse dolduramadı. hep eksik birşeyler vardı sanki. kimisi çok gaddardı sanki, kimisi senin kadar ilgili değildi, öbürü senin kadar yakışıklı değildi. hep bir kusur, hep bir eksik... evet seninle bir türlü olamıyordu ama senden başkasıyla neden olamıyor bilmiyorum. geçen gün tv de bir kadın dedi ki : "bana gelen insanlar neden hayatlarına yeni birinin girmediğini soruyorlar. bende onlara diyorum ki :eski sevgilinize ait eşyalar var mı evinizde? hepsi de "evet" cevabını veriyor. eskisini hayatınızdan çıkarmadan yeniden aşk beklemeyin diyorum." . bende kadının sözlerini duyduktan sonra sana ait şeyleri koyduğum kutuyu açtım. atıcaktım herşeyi. yani kutuyu açmadan önce öyle düşünüyordum. sonra kutuyu açtım. içinde fotoğrafların, iş arkadaşının nişanında kestiği kurdelenin bir parçası, bana yazdığın mektuplar, adıma imzalattığın kitap, küçük notlar vardı. önce mektupları okudum. bir satırında diyordun ki : "ilk defa yanına geldiğimde kalbim öyle hızlı çarpıyordu ki dünyaya geldiğimde dahi öyle hızlı attığını sanmıyorum." sonra küçük bir notta : "nişan kurdelesinin en kısa parçasını bana verdiler. öyle olursa bizde çabuk evlenirmişiz." yazmışsın. mektuplar, notlar, fotoğraflar. baktım, okudum, ağladım... elim bir türlü gitmedi atmaya. 3 yıldır sensizim. seninle olmuyordu. sensizde olmuyor evet ama ben hayatımın sonuna kadar sana ait şeylerin olduğu o kutuyu atmayacağıma eminim. geçen gün facebook una baktım. kız arkadaşınla fotoğrafın vardı. sarılmıştın ona. o da sana. gülümsüyordun. o da gülümsüyordu. senin için sevindim. kendimeyse üzüldüm. istiyorum ki benim sana yaşatamadığım mutlulukları o kız yaşatsın sana. sen hep mutlu ol...
hatadır. eski sevgili sizi yolda görse umursamayacak bir yabancıdır artık. o eşyaları hala elde tutmak her sabah aynı acıyı hatırlamaya sebep olur, gereksizdir.
zamanla önemsizleşip hiçbir şey hissettirmeyen zamazingolar, misal beyaz bir fanila şu an yer bezi olarak kullanılmakta.
(bkz: insana duygusuz oldugunu dusunduren anlar)
çoğu kez sevdiğimiz insanlara ait eşyalar arasında bağ kurarız. o insan hayatımızdan çıkıp gitmiş bile olsa ona ait olan o eşya onun adını, kokusunu ve onunla birlikte yaşananları anımsatır hatta ona olan sevginizi yüreğinizin bir yerinde yaşatır.
çok acıyan yüreği kanatan objelerdir
yıllar önce adı ben de saklı çok sevgili sevgili bir yüzük hediye etmiştir... hala durur. bazen parmağa takılır ve uzun uzun ağlanır.
eski sevgilinin umursamayacagı eşyalardır.umrunda olsaydı bırakmazdı. diğer yönü ise sırf siz hatırlayın diye yaptığı mendebur plandır. atılası eşyalardır.
not:giden gitmiştir. geçmişe takılıp kalanlardan olmamak için at gitsin eşyalarıdır.
biraz abartılmış versiyonu bende mevcuttur. kurbanlarından bir parça saklayan katiller gibi bütün eski sevgililerimin küçük birer hatırası durmakta. mesela en uzun ilişkimi yaşadığım insanın(2buçuk yıl) tam 9 yıl hiç parmağından çıkarmadığı yüzüğü şu an bende, nasıl aldığımı sormayın. ondan sonrakinin bana aldığı kolye yüzüğün yanında duruyor, sonrakininse bir adet gömlek düğmesi bulunmakta. bendeki durum 'atamamak' değil 'atmamak'. biriktirmek hoşuma gidiyor ne yapayım, arada açıyorum kutuyu önüme koyuyorum geçmişi yad ediyorum falan. mezarlık gibi geliyor bana, esrarengiz duruyor. hoşuma gidiyor.
çöpe atıp üstüne de bir şişe suyu boca etmek gerekir. sudan etkilenen (mektup vs.) maddelerin tanınmaz hale getirilmesi suretiyle rahatlama sağlanacaktır.
oh.