bazen düşünüyorum , olsa ne hissederim , olmalı mıydı falan diye
nefret ettiğimden değil , bu dünyada belli başlı insanlar hariç herkesin yaşamasını isterim bunlar düşmanım bile olsa , hele ki eski sevgilim ne yapmış olursa olsun 'ölsün amk' demem asla , yaşasın mutlu olsun benden daha fazla mutlu olsun hatta
ama üzüldüğüm nokta şu , bana göre çok şerefsizce bitti , hayatımda hiç bu kadar şerefsiz hissetmemiştim kendimi , şerefsizlikten kastım ihanet falan değil , çok sözler verdik , hepiniz verdiniz buna eminim de ben o sözü tutamamaktan çok rahatsızım , bir dosya hazırlıyordu bizim için , o dosyanın son sayfasını 1 avuç toprak için ayır demiştim , hangimiz önce ölürsek onun toprağını koyar öyle kapatırız o dosyayı demiştim , şimdi belki atmıştır o dosyayı , atmasa bile bir gün bir adam girecek hayatına onunla evlenecek o zaman o dosya kim bilir hangi çöplükte olacak
bunu bilmek çok acı , onun seni unutması , senin onu unutmuş gibi davranman , hayatına bakmaya çalışman cidden çok şerefsizce değil mi ? verilen sözler nasıl bu kadar kolay unutulur ki , nasıl vazgeçilir bu kadar kolay 25 gündür ben hala anlamıyorum
her ne kadar unutmuş gibi yapsam da itiraf etmeliyim ki unutamadım , hala aklımı tırmalıyor sesi kokusu anılarımız , ama unuttum diyorum soran olursa , bir gün unuturum da belki , sadece adını bir başka yerde gördüğünde ufak bir gülümseme bırakır yüzümde ama unuturum , ama onu unutmuş olmamı asla unutmam , bu benim canımı sıkar işte , nasıl bu kadar kolay bıraktın peşini , nasıl verdiğin sözleri tutamadın , nasıl bunların hepsini unuttun diye bir ömür sorarım bunun hesabını kendime
bazen düşünüyorum içimden , ölseydi diye , her gün gider mezarını ziyaret ederdim , belki geceleri bile onunla kalırdım , toprağı üşümesin diye üstüne battaniye bile örterdim lan , acım hiç dinmezdi ama şereflice acımı çekerdim , bir daha ondan başka birine dokunmayacağımın bilinciyle , bu iç rahatlığıyla çekerdim acımı
her gün acı çekmek mi daha zor , yoksa bir zamanlar çok seviyorum dediğin insanın acısını unutacak kadar haysiyetsiz olduğunun farkına varmak mı , inanın bilmiyorum bunu.
sadece ailesini düşünüyorum , onu düşünüyorum , yaşayacağı geleceğini hayallerini düşünüyorum ondan sonra diyorum ki ''boşver , o yaşasın mutlu olsun , sen bir ömür kendi şerefsizliğinle yaşamaya da alışırsın elbet , onsuz yaşamaya alıştın ya şerefsiz yaşamaya da alışırsın ne fark eder''..
bi kişinin sevgiliniz sıfatını alması o kişiyi sevdiğiniz, kıymet verdiğiniz anlamına gelir. eski ya da yeni olması onu değersiz kılmaz. her ne kadar kavga ederek de ayrılsanız, nefret ettiğinizi de söyleseniz o kişi bir zamanlar sevgilinizdir; elini tutmuş, derin derin gözlerinin içine bakmışsınızdır. yolda görüp kafanızı çevirebilirsiniz, o var diye onun bulunduğu ortama girmezsiniz belki ama onun hayatta olmadığını öğrenmek, bilmek o kadar da umursanmayacak, hafife alınacak bir şey değildir.
lisede başıma gelmiştir. gerçekten iç burkan bir detaydır. zira eski sevgilimin şahsımın ölmesi durumunda bırakın üzülmeyi, zil takıp oynaması muhtemeldir neticede karakter meselesidir.
bir insanın ölmesi zaten kötü bir şey. hele ki yakının ise hele ki her şeyini paylaştığın, deli gibi sevip geceni gündüzünü birlikte geçirdiğin biri ise çok b.ktan bir durumdur.
hala bir aşk besliyorsanız zor gelecek bir hadise. ama ayrılmazdan önce geçirilmiş kötü bir olay varsa sizi pek fazla kötü duruma düşürmez. ama onca geçirilen zaman, güzel hadiseler sizi biraz olsun düşündürür. "iyiydi be ya, ne günler geçirdik beraber, hey gidi hey" şeklinde aklınızdan geçirirsiniz. allah rahmet eylesin ne diyelim.
eski sevgiliden ayrılma durumuna göre değişebilecek durum.
medenice ayrılınmış, dost kalınmış ise mesele yoktur.
ama bazen öyle eski sevgililer olur ki, gidip mezarları başında küfredesiniz gelir.
eski oluşunun sebepleri yok olur. ne kadar güzel şey yaşanmışsa o biçimde hatırlanır o an. bunlar tahminlerdir. yaşanmamıştır bu güne dek. olmasında inşallah.
ne olursa olsun insanı üzen bir olaydır. bir zamanlar birlikte kahkaha attığın, film izlediğin, birşeyler yediğin, seviştiğin, birşeyler öğrendiğin yada öğrettiğin insanın artık nefes almıyor olması toprak altında çürümeye mahkum olması oldukca üzücüdür. belkide sana hayallerinden bahsetmiştir umutlarından bunlar bir bir aklına gelir ve kahrolursun. yaşamadım ama yaşamak istemem. oç dahi olsa gitsin yaşasın.
ölmesin, ölmesin derken ölecek elbet ama yaşanabilecek ne kadar güzel şey varsa yaşasın da ölsün. öğrencileri olsun " hocam biz bilmem ne fen lisesini kazandık ve bunda sizin emeğiniz çoktu teşekkür ederim hocam" desinler. çocukları olsun, "anne karnım acıktı, anne kakam geldi" filan desinler, eziyet etsinler ama fazla da abartmasınlar. güzel güzel yerler görsün, hindistan'ı görsün mesela hep orayı görmek isterdi. bahçeli bir evi olsun. ama geç ölsün. ele ayağa düşmeden ölsün, ite köpeğe muhtaç kalmasın..