aynı kişiye yeniden aşık olmak; bilinen, özlenen kokuyu, sesi duymak...hissetmek. tanınan tenlerde yeniden buluşmaktır. ruhların derinliklerine yerleşen anılara, hayallere kavuşmak, tutkuyu, uzun uzun, doya doya yaşamaktır.
gereksizdir, sonu muhtemelen hüsrandır, zamanında başarılamamış birşeyi tekrar denemek hayal kırıklığından başka birşey vermeyeceği gibi zamanı da boşa harcamaktır.
severek ayrılmanın bir sonucudur.aradan geçen zaman yetersizse, bile bile, sonunda daha çok acı verecek bir ilişkiye başlama mantıksızlığıdır.
tabi bi de şöyle düşünmek yerinde olacaktır.aşk kapıyı dahi çalmadan yüreğinize daldıysa, mantık çoktan tatile çıkmıştır.tatilin süresi aşkın neden olduğu harap ve yıkımla doğru orantılı olacağından bunu telafi etmeye çalışmaktansa üste bi örtü çekip bi de güneşli tablo asmak, mantığın da kıçına bi tekme atmak kalp için en kolayı ve aşıklar için en mutlusudur,anlık olarak..
mutlu olmaları, mantık olmadan da kalplerini restore edebilmeleri dilekleriyle..
not:19 ekim faciasından kurtarılan tek entry(ya da ben öle olduğunu düşünüyorum).özel teşekkür..
*yeni sevgilinin de eski sevgili pozisyonuna düşmesine sebebiyet verecek durumlar silsilesidir.
eski-yeni yeni-eski karıştığında ise ortaya bir büyük kaos çıkar ki hiç bulaşılmaması tavsiye edilir.
ilişki bir ağaca benzer. bünyesinin aburuna koyup şekersiz ve küp şeklinde karpuz bile yapıyor olsalar da normal şartlarda bu ağacın kuruduğunda yeşermesi doğasına uygun değildir.
sonuç olarak "yeni" sevgili olduysa zaten hiç "eski" olmamıştır.