+necati denedik olmuyor.
- tamam canım.
+ben artık sana dönmek istemiyorum.
- sikiyosa dönme canım.
+beni tehdit mi ediyorsun necati!?!
- yok hayatım menuniyetini yeniden gözden geçir diyorum.
"ne olursa olsun hep seni sevicem... senin çocuğunu dünyaya getirmek için aklına gelebilecek her şeyi yaparım... sen beni kimsenin beni sevmediği kadar sevdin, kimsenin beni sevmediği kadar mutlu ettin. belki kilometreler vardı ama hiç önemli değildi hayatımda sen olduğunda... beni bırakma, seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim..."
bir sürü şiir, söz, laf yazılır edilir, söylenir ama ayrılık gelip çattı mı unutulur. zaten bir insanın sevip sevmediği ayrılırken belli olur. sözden davranışa geçemeyen bir insanın da sevdiğini düşünmüyorum zaten. dikkate almamak lazım bazı sözleri.
Eski sevgilim eski olmadan önce ayrılalım demişti. Tamam demiştim, ağzıma sıçtı. bu kadar kolay mı falan diye. 1 saate yakın düşünmüştüm ben mi dedim bu salak mı dedi ilk diye.
hepsidir efenim. kendi sınırlarını bilmeden boş boğazlık yapıp karşındakine sırf sana güvensin diye söylenmiş sözlerdir. keşke bu insanlar her zaman erdemli kalabilseler diyorum ben. gerçi sözlerin havada kaldığını görünce kurtulduğunuza şükrediyorsunuz diyebilirim.**
bir de önceden "bana kimse bakmaz ki.." diye yakınıp sizi bir lütuf olarak görürken, akabinde sizin ona sağladığınız özgüvenle kaba eti yükselen insanlar vardır ki bunlar yorumsuzdur. birden kendilerini bir şey zannederler -bulunmaz hint kumaşı misal-.
aman diyim bu tür birine denk gelirseniz bucak bucak kaçın hem sizi yorar hem de nefretliklerdir. iyi hatırlamaya çalışmak isterken zamanla hatırlamak dahi istemezsiniz tiksintiyle aklınıza geldiği gibi uzaklaştırırsınız.
- "seni hep seveceğim"
- "hiç bırakmayacağım" pehh...
