yakın ama bir o kadar uzak olduğunu farkedersin
söyleyeceğin yarım kalmış yığınla söz vardır hiçbirini söyleyemezsin düğümlenir boğazın
bilgisayar başında öylece oturmuş olduğunu hayal edersin
iliklerine kadar özlediğini hissedersin
hayatında biri olduğunu bilirsin belki ama sana ait olmuştur bir zaman iç geçirirsin
öylece durursun suskun,orada yokmuş hayatında hiç olmamış bir 'yabancı' gibi.
içinizde en ufak bir kıvılcım kalmamış olsa bile kalp atışlarınızın hızlanmasına sebebiyet veren bir durumdur. 1-2 dakika masumca beklersiniz 'acaba birsey yazacak mı' diye düşünürsünüz. bir kıpırtı olmazsa 'acaba ben mi laf atsam' diye düşünürsünüz. yazmaya karar verdiğinizde 'offline' yazısını görürsünüz. en güzeli sevgilinizden ayrıldığınızda onu msn'den engelleyip silmektir.
ultra medenice ayrıldığımızdan dolayı silmeye gerek duymamışımdır. yani ben silsemde farketmiyor. sildim mail attı bir şekilde ulaştı. zaman oldu telefon açtı evlendiğini paylaştı, bebeği oldu 'çok mutluyum seninle payşaşmak istedim' dedi. sanki biz 6 yıl sevgili değilmişiz iki iyi dostmuşuz gibi davrandı. bende şüphe duymaya başladım. madem içimde en ufak bir duygu yok ona karşı, hem ne işi var hala benim msn'de ben de hak ediyorum yeminle.*